kefene sararlar çürük kumaştan
gönlü sultan eden görsün veziri
çünkü vezir alır aklını baştan vezire gerekir deli bir herif katı olsun kalbi kaskatı taştan çok kelleyi götürdüler hep böyle nicesi sırada şehirde köyde cellata iş gerek tenha bir koyda gönle sitem etme göz kanlı yaştan devlet işte budur bilmezsen öğren hep kendine yontar çalarken siren olan halka olur istersen diren medet bekler sonra birkaç ayyaştan istihbarat diyor tarih bunlara karda yürür de iz bırakmaz kara iz sürmeyi bilen kabrini ara ya da kabrini kaz yavaş yavaştan ey gönül güzel seç vezirlerini seçmeyen kaybeder iman yerini dünyevinin vurup alın terini kefene sararlar çürük kumaştan |