TRABZON
Sislerin arasından tebessümle göz kırpıp
Yeşilin her tonuyla bakar mısın Trabzon? Çağlayan gür suyunla kayalıklara çarpıp Dağların yamacından akar mısın Trabzon? Yeşil çam ormanların denize tutar kafa Yol boyunca çiçekler dizilip girer safa Sessizlik davet eder çay molasına Of’a Ansızın yağmurunu döker misin Trabzon? Kemençe kaydesiyle Hıdırnebi’den geçip Çalılıkta gizlenen Kuku’dan seda biçip Zinos çığlıklarıyla sahile köpük saçıp Hırçın dalgalarınla yıkar mısın Trabzon? Nasıl iştah kabartır kara lahana çorban Rabbim bereket versin fındıkla dolsun torban Hey dalda ki o mayhoş karayemişe kurban Salkım salkım gönlümü yakar mısın Trabzon? Mart başı menekşedir bayırlara yayılan Islak toprak gerinir bahar olur ayılan Sırtında sepetiyle her an işe koyulan Çileli anam gibi kokar mısın Trabzon? Kuzinede pişince mısır ekmeğin senin Durma kuymağa bandır şenlensin bakır sinin O gözünü sevdiğim gümüş renkli hamsinin Usul usul ağını çeker misin Trabzon? Ayağında potini bellerinde kuşaklar Horonu fena teper hemayilli uşaklar Yeri, göğü inletir patlayınca fişekler Ninemi de horona sokar mısın Trabzon? Delikanlılar coşar stadyumun içinde Tezahüratlar kopar top fileye geçende Bordo, mavi formalı aslanların maçında Birden bire gürleyip çakar mısın Trabzon? Hamsi Kuşu, muhlama yemeğidir yörenin Şırıltısı duruyor kulağımda derenin Sümela Manastırı, Uzungöl’ü görenin Bilmem ki hatırından çıkar mısın Trabzon? ASİYE ALEV AKBOĞA |