Yağmalanmış gecelerimin hüznünü bir bohça gibi sırtıma vurarak
Tutku ve öfkemi tutuklandığım gözlerinin rengine boyayarak geliyorum
Hiç saklamadım duygularımı,ama bir çocuk var ki içimde,asırlardır uykuda
Asıl ben oyum,asıl o uyandığında daha çok hayata sarılıyorum
Konuşmaya hasret o çocuk,artık uyusun istemiyorum
O nu uyandırap büyütmeye başlayan tek yüreksin
Hiçbir zaman senin gözlerinin gizlerindeki güzelliği kimsede görmedim ben
Ve benim kuşatma altındaki düşlerimi,ve düşlerimdeki gülüşlerimi
Senin kanatmayacağına biliyorum,buna inandırdın beni sevgili
Bakışlarımla okşayarak yüzünü gece yarısı hasretlerinin yoldaşı oluyorum
Bölünmüş düşlerinde ve yalnız gecelerimde bak bana,hep konuk olurum sana
Şiirlerinde hep yeni umutları yeni sevdaları anlatan bir ozan gibi
Sana dair dizeler,yazıyor ve yazacağım da
Seni anlatamayacak her sözcüğü kullanılmaz kılarım,silerim lügatımdan
Salı veririm kendimi bir ezginin notalarına.
Rotasını kaybetmiş bir gemi gibi,fırtınadan fırtınaya sürüklenirken
Kara göründü diye bağıran bir tayfanın mutluluğunu taşıyorum bu aralar yüreğimde
Limanım sensin bir tek sana sığınırım korku dolu dev dalgaların şiddetinden
Aç kapıları sevdiceğim,aç ki yüreğinin cennetini gül yapraklarıyla donatayım
Umutlarımın da ellerinden tutarak geliyorum
Sığrılmış kimliklerden süzüp getirdiğim sevdamı alıp büyütesin diye
Onu kalbine yerleştiresin diye geliyorum
Biz seninle ölür gibi öpüşmeli,öpüşür gibi bölüşmeliyiz hayatı
Hesapsız mekanlarda ve zamansızca
Ayın karanlık yüzünü düşün,güneşi kucakladığın anı düşün
Başını göğsüme yaslayıp sustuğunda
Belki de ömründe ilk defa geçmişteki hoyrat sevdalara inat
Sende yum gözlerini sevda ile dağla yüreğini,ben sendeyim
Kazındın bir kez yüreğimi,senindir artık yüreğim,sadece senin
Ve sonra ki bilmem kaç baharı seninle birlikte yaşamak istiyorum
Maviyi,gerçek maviyi,aşkın mavisini yalancı kırmızıya inat
Hayatımın rengi oldun ve sevmekten asla korkmadım seni...

-HEYDER-