TABİAT ANA'YA BİR BUSE!...
Bir başka seviyorum seni tabiat ana
Toprağın rahmindeki ceninden öpüyorum! Her dem seccade seren Rahman’a biatına O yumuşak kadife teninden öpüyorum!... Nicedir hasretini çeker göğüs kafesim Bir kez çeksem içime tazelenir nefesim Bağırsam yankılansa dağlarında bu sesim Mağarandan kayandan ininden öpüyorum!... Sen gönderirsin suyu evlerin musluğuna Senden medet umarız havanın pisliğine Kuş sesleri karışır rüzgarın ıslığına Ruhuma huzur veren tınından öpüyorum!... Filiz versen yeşersen, yaşlansan da güzelsin Dağlara karın döksen, kışlansan da güzelsin Meyveli ağaçların taşlansan da güzelsin Yaylalardan zirvenden sinenden öpüyorum!... Ferhat’la Şirin sende, aşk sende Arzu-Kamber Kırların bayırların kokuyor misk-i amber Perilerin çevirir gök kuşağından çember Ahu’nun yüzündeki beninden öpüyorum!... Hünerli arıların o tatlı ballarından Binbir çeşit çiçeğin bilhassa allarından Hoyratça balta vuran, kesilen dallarından Kırılan kollarından yeninden öpüyorum!... İçimi ürpertse de armuta çıkan ayı Şefkatle seyrederim koşturan yavru tayı Şifalı bitkilerin ıhlamur, adaçayı.. Yaralarıma melhem kinin’den den öpüyorum!... Dere tepe ova-düz gezer durur göçerler Gözlerden bulaklardan soğuk suyun içerler İnsanoğlu dünyada ektiğini biçerler Yiğitlerin meskeni sanından öpüyorum!... Nasıl ekip biçersin ne kürek var ne çapan? Bakir güzelliğindir vatanı vatan yapan Üzerine vaciptir sevmek her Hak’ka tapan Seni o yeşil akan kanından öpüyorum!... Çok cömertsin velakin ne paran var ne kesen Şaheser bir tablosun, rengarenk desen desen Dil seni anlatmaya yetmiyor ki ne desem Sen hayatsın seni öz canından öpüyorum! ........... BULEM HATUN, 15/112014, ANTALYA... |