Yasemin
Sen hiç yastıklara sarıldın mı sen diye ?
O geceden de siyah gözlerin sana bakmadığını bile bile. Hiç unuttun mu adını sen sevdanın rüzgarında, O simsiyah, o kapkara gözler bir kere gözlerine çarptı diye. Hiç titredi mi bacakların ağustosun sıcağında, Kalbini çeperinden yırtıp atan o nadide güzellik, O yıldız yuvası saçlarını bir kere savurdu diye. Ve gittimi hiç aklın, bilinmezin en ücra köşesine, Onun yasemin kokusunu ciğerinde bir kere hissettin diye. Ben sevda duvarına adını binlerce kez yazmışım, Gözlerine sevdam demiş, seni yüreğime mıh gibi çakmışım. Ağladığına şahid olmuş, kalbimi orta yerinden yakmışım. Göz yaşına burulmuş, gündüzümü gece yapmışım. Ben ki uğruna bir değil bin serden caymışım. Gözlerine benziyor diye, Yanında hissetmek uğruna, Gündüze küsüp geceyi hayat saymışım. Sen ki gecemin ışıldayan yıldızlarının sahibesi, Aciz gönlümün kapalı kapılar ardında ki hazinesi, Sen ki fani dünyamın biricik aşk-ı şahanesi Sebepsiz kalp ağrılarımın, en büyük bahanesi. Senin adın Yasemin, sevda kokar tenin, O kocaman kalbine, hep dar gelir bedenin. Ve daima üşür, o küçücük narin ellerin. Senin adın Yasemin, ellerini bekler ellerim. Ve daima yokluğunu çeker, bu yalancı şair yüreğim. Daima yokluğunu çeker, ellerim kalbim ve gözlerim. Senin adın Yasemin, örselenmiş umutlara bir kahkahadır sesin, Ve bu yalan dünyaya mutlak bir kefarettir nefesin. Bu kırık kalbimde hasretimi besler silüetin. Ve bir gün, belki de uzaktan da uzak bir gün, Senin de benimle olur yüreğin. Bir gün.. Seçkin SEYMEN |