Son İki Satırım Kalsın
Son olan bir sonbahar hüzün yağıyor kaldırımlara
Dalından düşen yaprak,yüzüme vuran ayaz Ellerim cebimde yüreğimde kırık dökük bir aşk Artık ne senin bir baharın nede benim bir sonbaharım var Belki bir düş belki de bir rüyaydı yaşananlar Yada gündüzü olmayan uzun bir sonbahar gecesi Sevmekle başlayan bu yol bir fırtınaya yitik gitti Geriye kalan ise sahipsiz hasret türküsü Artık başımı yasladığım duvarlar soğuk geliyor Peşimden ise yalnızca karanlıklar kovalıyor İçimden bu son gece diyorum Vazgeç diyorum olmuyor Kıyamıyorum bırakamıyorum seni Gitmek istiyorum gidemiyorum Bavulum sen biletim yine sen oluyorsun Sensizlik denen defterim ise sorma zindan karası Acıyı hissetmiyorum bile Yokluğun hiç bitmeyen bir senfoni misali oldu Tarifi yok yok işte Anlatamadığım belki de aşkın bir belgesi Yada yaşanması gereken,kendi ellerimizle çizdiğimiz kader Artık yazdığım her söz ağlıyor ağlatıyor beni Bırak artık aşkımız kopuk bir film misali olsun Ben filmin yitiği,sende kapanmayan gönül yarası ol Kötülere rol vermek gerekirse bırak onlar başrol olsun Hayat denilen bu yolda sadece yalnızlık benim rolüm olsun Sensizlik acı verse de Yinede sensizlikten öte hiçbir şeyim yok işte Git artık Allah aşkına git Giderken son baharı al, yağmuru, geceme düşen ayazda benim olsun Yalnızlığımı ve içine gömdüğüm anılar kalsın Çaresizlik kokan bir adım kalsın Siyah kalemim birde kara kaplı defterim İçinde sana yazdığım son iki satırım kalsın |