KAYBOLUYORUM
Berkenar bir sokakta,
Gitti gün saltanatıyla bir kez daha. Uğurlar olsun… Gök, göğü yırtarcasına gürlüyor, Benim yerime adeta. Yağan yağmur gözyaşlarımı gizliyor koynunda. Geriye söylenmemiş aşklar, mahzunlar, yarım bırakılmış şiirler kalıyor. Akın akın hücum ediyor pişmanlık. Demir kapımı zorluyor tüm gücüyle. Ve yüreğim yediği darbelerle delik deşik, Açmıyor kapısını yaşanmışlıklara inatla. Yalan yeminleri, en güzel aldanışları hatırlıyor, Geceyi gözlerime indiriyor, İçimde dinmeyen, Sönmek bilmeyen, Ufak bir meltemle alev alev yanan küllere rağmen, Sadece susuyorum. Buz dağının çarptığı kalbe kusuyorum bilincimi. Feryat ediyor dilim aldanışlara. Gök, benim yerime haykırıyor bir kez daha! Dönmeyen ebedi aşığın serptiği tohumlar yıkanıyor yağan yağmurla, Baharda çiçek açmıyorlar inatla. Telaşçı kalabalıktan kurtulup Geriye dönen yolu unutmuş, boş bir kayığa dönüyorum. Nereye gittiğimi bilmeden, sularda sürüklenerek sonsuzluğun kollarına bırakıyorum kendimi. Deniz derinliğine çekiyor hırçın dalgalarıyla. Bunca hüzün, bunca kırgınlık, bunca acının ardından, Mısralarımla birlikte, gündüzün geceyle buluştuğu anda kayboluyorum. |