TİK TAKLARŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bu şiiri yıllar önce kaleme aldım.Çocuklarımın babası ile 26 yıllık evliliğimde artık son beş altı yılına girmişti.Kavgalar ,bezginlikler bir türlü yolunda gitmeyen işler ,ekonomik sorunlar ve ben nefes almakta zorlanmaya başlamıştım artık.Hastalanmaya başladığım zamanların başlangıcı idi. İnsan çözümsüzlüğe gittikçe ruhu da bunalıyor ve hastalanıyor.
Hayata nasıl baktığınız önemli ve çözüm üretmekte zorlandığınız zamanlar olmuştur zaman zaman .işte ben de o günlerden birindeydim.Hayatım boyunca evim eşim ve çocuklarım için koşturdum.Her şeyin en iyisi olsun diye uğraştım.Fedakarlık bir yere kadar.Bir yerden sonra size bu fedakarlık yük olmaya başlıyor.Taşıyamıyorsunuz.Taşıyamayınca ruhunuz hastalanmaya başlıyor ve sonunda beyniniz artık patlamaya hazır bir bomba gibi sinyal veriyor.ve bir türlü işler yoluna girmediği gibi sarpa sarıyor. İşte bu şiir o anlarımı yansıtıyor ve beni geçmişe o günlere götürdü tekrar hikayesini yazmaya başlayınca.İnsan su misali bazen bulanık akıyor bazen de çok duru...Bulanıklıklar geçince kalbiniz de beyniniz de paklanıyor ve kendinize geliyorsunuz.Bu bir süreçti böyle aktı geçti efendim.Arkanız dönüp baktığınızda her şey sizin için bir süreçmiş ,hiç bir şey yerinde kalmıyor.Köprünün altından çok sular akıp geçiyor vesselam.
Kara bulutlar sardı içimi
Fırtınayı bekliyorum her an. Patlamaya hazır bomba gibiyim. Tiktaklarım beynim de dinmek bilmiyor. Kör bir kavganın içindeyim şimdi, Sıkıntı boğazımda boğum boğum. Duyuyor musun uzaklardan sesimi , Demek bile gelmiyor içimden inan. Güneş ne zaman perdemi aralayacak Ne zaman bana merhaba diyeceksin . Ne zaman gelecek sıcacık bir yürek, Bana sevdiğini ve sevildiğimi söyleyecek. Ne zaman giyeceğim gelinliğimi, Bekliyorum penceremde seni her an-.Semiray-1999-izmir |