GURBETTE BAYRAM
İki bin on dört yılı
Ekim ayının dördü Günlerden cumartesi Kırk dört yıllık ömrüm Bir bayram daha gördü Bayramın ilk sabahı Yalnızlığa uyandım Böyle özel günlerin Sizsizlik olmadığını İşte o zaman anladım Dermanım kesildi Öylece donup kaldım Yataktan çıkamadım Yüzümü öte döndüm Çocuklar gibi ağladım Tüm gücümü toplayıp Yavaşça doğruldum Adım gurbetti ama Ne böyle duygulandım Ne de böyle yoruldum Bir mahkûm edasıyla Ağır aksak yürüdüm Başımı kaldırdığımda Aynada ki resmimde Pişmanlığımı gördüm Aynada ki zavallı benin Bakışlarından ürktüm Bir daha cesaret edip Gözlerine bakamadım Usulca yere çöktüm Başım elim arasında Sırtımı duvara verdim Orda öylece kalakaldım Zamanın durduğu o anda Türlü hayallere daldım Zihnimin girdabında Resmî geçitler vardı Topluca geçiş yapanlar İçinde hepimizin olduğu O neşeli bayramlardı Hayali bile yetti O güzel günlerin Birden sonu geliverdi İçimi burkan tarifsiz hüzünlerin Mehmet Ali ÇAĞLAR Nusaybin / 2014 |
Yıllar geçiyor, daha çok göreceğimiz günler var.
Güzel olsun ama bu günler..
Güzel geçsin..
Selamlar...