Yıldızlara Mektup
Yıldızlara Mektup
İnsan hep birşeyler arar aradığı şey çok özel ve güzeldir. Ama ne yazıkki bir türlü bulamaz aradığını.. Etrafını darma dağın etsede bulamaz aradığı o özel ve güzeli.....Belkide aradığı gözünün önündedir ama yinede göremez ve bulamaz.... Bazende aradığını bir ömür dahi bulma şansı yoktur... Çünkü aradığı gökyüzündeki yıldızların arasına saklanmış ve bulunma şansı dahi olmayan bir imkansızdır... Zaman zaman en zor olan en kolaymış gibi görünse ve çözümünde bir okadar kolay olsada. Zaman zaman da en kolay sanılan aslında en zor olanıdır. Ruh ekizin diye adlandırılan bir anlam bir sözcük vardır ve onu bulmaktır niyetin.... Bulduğunu sandığın an aslında tam aksine aradığını bulamamışsındır. Öyle ise doğru olan nedir ? Kader noktasının başlangıcı nerede ? ve son noktası nerede? Mantık ve akılın başlangıç noktası nerede ? ve son noktası nerede? Sevmek istersin tabiki sevilmekte, lakin sevgi vermeden sevgiyi alacağının hesaba yapmassin... Vermek konusunda cimrisin.... Ama Doğruyu ve yalnısı nasıl ayırd edeceksin ?Gerçekten seni seveni nasıl görecek , çözecek ve bileceksin? Bir yığın soru ve tek bir cevap yok, acaba neden ? Cevaplar nerede gizli? Veya nerede ortalıkta ap açık ama sen göremiyorsun. Akıl ve mantık birde gönül var onuda unutmamak gerek, bunların üçü hangi zaman bir araya gelip aynı dili konuşur? ve aynı acıyı ve sevgiyi his eder? Neden diş görünüm önemlidir ? Ruhun değeri nekadardır? Satmaya kalksan para edermi? Acaba değeri varmıdır? Kendimi nekadar iyi tanıyorum ki? Karşımdaki İnsanıda okadar iyi tanıyayım, veya tam terside olabilir mesela çok iyi tanımak gibi. Seviyorum evet gerçekten çok seviyorum, belkide seni değil ama kollarını açmış dünyayı kucaklıcakmışsın ki halin çok yakışıyor sana. O hayalimdeki resmin ve içerisindeki gizli olan gizem.O gizemli haline destanlar yaza bilirim sana . Kendime özel hayal edersem seni, sanki beni kucaklıcakmışsın gibi bir halin var sanki bana haydi gel der gibisin . Ve binlerce hayal arzu istek ve duygular. Çağlayan’lar coşuyor gönlümde . Hoyratlara esir düşüyor duygular tufanlar beynimi alt üst ediyor . Sanki liseli bir Kız gibiyim. Ve kızıyorum kendi kendime. Lise zamanında, lise aşkları yaşanır sevgililer olur mektuplar yazılır şiirler beslenir gönüldeki gizli sevgiliye. Şöyle düşünüyorumda Liseli oldum ama lise aşkı yaşayamadım. Liseli aşıklara şiirler yazarak okul harçlığımı fazlası ile kazandım. Şu gönlümün nehirinden ne seller sular aktıda henüz Denizi’ne ulaşamadı. Şimdi bu şansızlık mı yoksa aptallık mı? Neden bukadar yorgun bu yüreğim bilmiyorum, ama yorgunluğumu bedenimin her hücresinde his ediyor şansıma kızıyorum. Tüm kızmalar ve küsmeler hep boşuna gönül yalnızlık hapisine mahkim ise . Seni özlemek, arzulamak, yanımda olmanı istemek nekadar doğru nekadar yalnış? Ve bu tek cevapsız kalan boynu bükük bir soru .Bu sornun cevabı senin dudaklarının arasında mühürlü. Şöyle gözlerinin bebeğinde kaybola bilsem, ta yüregenin en güzel yerine konabilsem. Ve Allah Rızası için bir cevap desem. Cevabın ne olurdu? Beni Kalbinin en güzel yerinde dinlendirirmiydin? Yoksa avuçlarının içine alarak yıldızlara arkadaş olmam için uçururmuydun? Bu varsayalım özlemi duyulan sevgiliye bir Mektup olsun . Bu mektuba yıldızlardan bir cevap düşermiydi? Ey muhteşem gizemli sevgili Sevgiyle kal Allah arkan Melekler yoldasın, yolun Cennet yolu olsun ,,,,, Ve Cennette bize ikinci bir şans sunulsun.. Ayşe Alioğlu ...Hagen 11.11.2014 |
edebiyat ve şiir adına
mutlu ayrılıyorum
keşfedilmeyi bekleyen cevher kalemi
tebrik ediyorum