BİR NEVBAHAR DAHA VERMİŞ TANRI, YAZIN ÜSTÜNESöğütlerin suya sarkan ince, narin dalları Nazlı nazlı salınırlar ince esen yel ile, Tıpkı yarin ceylan gibi süzülürken halleri, Kıvrılışı, bükülüşü o incecik bel ile... Zülfü düşmüş de, süs olmuş ela gözün üstüne, Kaş, göz, sanki el oyası, güzel yüzün üstüne, Bir nevbahar daha vermiş Tanrı yazın üstüne, Gülüşünde binbir çiçek, pembe ile, al ile... Gonca güller,açılmadan kokmaz diye kim demiş? Hep goncaymış, açılmamış, koklanmayı beklemiş İpek tene, gerdanına bir de kaymak eklemiş Yaratırken Tanrı onu, şeker ile, bal ile... Gül teninin kokusuyla gönül sarhoş, dil mestan, Şiir yetmez tasvirine, güzelliği bir destan. Ömür boyu gezsem doymam, o ne güzel gülistan Sinesinde misk kokulu gonca pembe gül ile... Gönül kuşu, şakır durur uzakta bir kafeste, Sesinde hep, bazen şakrak, bazen hazin bir beste. Okşar beni, eli sanki çiçeklerden bir deste, Her derdime derman olan o sıcacık el ile... Ünal Beşkese |