29
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2570
Okunma
firari ikimiz,
karşımız sakin deniz.
etrafımız da kara çalılık,
çam ağacı gölgesindeyiz.
cırcır böceği sazımız olurdu,
beraber söylenirdi şarkımız.
umutla örülürdü evimiz barkımız.
karıncalar gezinir durur,
sanki bilirlerdi sevdamızı,
onlar ki nikah şahidimiz.
denize doğru taş atardık,
çalılıklarda takılır kalırdı,
o taşla birden uçardı palazlar.
süzülüdü karşı tarafa doğru.
kanatlanırdı bizde ki sevda.
döşek ot yastığımız dal.
deniz kuşlar karıncalar,
bilirler diye tanırlar diye,
yanıp tüten yüreğimizi,
hepsini şahidim bildim.
kaç ağustos geçti gideli,
ağustos gelecek seninle,
ben hala bıraktığın yerde,
seni görür gibi,
sen gelir gibi,
birlikte ölüme gider gibi.
ağustos’ da sevdim seni