Sıcak bir
ölüm kokusuyla gelir her şiir
İğneler, kazar dibine dibine beyni
Emer kanını yaratma ateşiyle bir yarasa
Aralanır
zamanın taş çatısı ve
İlhamın zemherine üç cemre birden düşer
Okşayan nefes,
mavi aynalar ve esmer eller
Delirir ağızda, ağzı çengelde bir balık
Kenetlenir; açmaz kapıyı otuz iki
beyaz Tırpansı sözcükler keser bazen kalemi kâğıttan
Bazen mürekkep, tılsımı saklar ardında
İkiye ayrılır kâhinin bilemediği yollar
Ölüm uzaklı soğuk karanlıklarda
Gün boyu çanlar çalar kulaklarda
Ritimli-ritimsiz kırık ilham ilahileri
Ölçüsüz şimşekler çakar beyinden göz
bebeklere
Yağmursuz, şairimsi dar
vakitlerde
Hayallerde gümüş bir anahtar görülür
Yıldızlardan gelmedir; sallandıkça parlar
Açılır mı özgür ülkelere, Anka kanadında yollar
Zafer çığlığıyla yıpranmış yanaklarda
güller
Bilinmez, bir
sevdanın serüveni dökülür dudaklardan
Yahut olmadık cinayetler işlenir bem
beyaz kâğıtlarda
Çekirdekte doğuran bir mahkûmu taşır şiir
Kolay değil, zor biter veya hiç bitmez şiir