SUSMA İNER
Susma iner şehrime
Yüzü gölgelerde saklı Siyah paltosu içinde Kaya kadar ağır bir adam yürür Bir sevdiği izbe yollarda Yüreğine doğru başı eğik Elleri ciğerinde Hırıltılar duyulur İçine tuttuğu megafondan Savurgan adımlarla adımlar yolu Ardında beyaz çizgilerle Kadim köprüsüne varır O gece, tekrar yıkılır köprü Yüklenir hesapsızca Beyindeki sihirli kamburuna İmrenir karıncanın terine Terlemeye başlar Boğulan insanı düşünür Leylekle sularda Ellerinde birleştirir dünyanın Bütün yıkıntılarını Maviye boyar Yüzüne sürer babaca Yine bulamaz bir insan Yıkılır dünya |