HİKAYEsana anlatacak ne çok şeyim var nereden başlasam bilemedim bozkır sarısından mı uykuların çarmıha gerildiği kör gecelerden mi unutulmuş şarkıların nakaratını tekrarlayan boynu bükük rüzgarlardan mı nereden başlasam susmaya avuç içi kadar şehirleri çınlatan bir ağacın gölgesinden uçup giden kuşlardan mı arasındaki ayraca emanet kitaplar bekler izbe dükkanlarında taze gülüşlü eski fotoğraflar dumanı başına şapka eylemiş dağlar yaz günleri kıyısında çay içilen nehirler kaçamak bakışların yüzdeki ilk pembeliği vücudun bir parçası olamayan saklanmaz eller köşesi yanık ilk mektuplar yüreğimizin ilk kapitalist sancısı torbalar dolusu gazoz kapakları dışımın büyüklüğüne sığmayan içimin coşkun küçüklüğü apartman aralarında saklı elma bahçeleri yamalı plastik toplarla düşüp kalkmayı öğrendiğimiz simitin burma, susamın az olduğu güzeldi her şey güzel biz küçüktük dünya güzel büyük amcaların telaşı yoktu avucumuzda yalnız telle çizilen kalplaer vardı kollarımızda ilk tanıdığımız gerçek acımız ALİ RIFAT ARKU 27/10/2014 İSTANBUL |