Beyaz Bir Duvar
Nafile bekleyişim.
Bir sürü dal kırıldı bu gece, Sanki hiç dinmeyecek fırtına. Sevgimin sultanı neredesin? Ne zaman yaz gelecek? Ne zaman yükselecek "göğe taptaze güneşler?" Ne zaman yıkayacak denizi? "Telli pullu yağmurlar" ne zaman susacak? Ne zaman güneş yine denizin üzerine doğacak? Gök gürültüsünün yaktığı ateş, Şimşek oldu yıldırımlar düştü geceye. Seni düşünüyorum istemeden. Peki ya sen hiç aklına getiriyor musun beni? Boş ver, boş ver sen getirme aklına sakın. Bakma bana! Ben her yağmurda, her fırtına da seni hatırlarım. Sonra biraz ağlarım geçer. Toprağın mis gibi kokan çiçekleri avutur beni. Salkım saçak duygular toparlanır. Zamanın külleri anıları örtmese de, Daha az yanar canım. Kuruyan dudaklarımı bir damla suyla ıslatıp, Şiirler yazarım, sonra da okurum kendi yazdığımı. Bir gün şiir yazarken ölüversem, Çok mutlu ölürüm herhalde. Artık son yazdığımı, bir başkası okur benim için, Belki sen de dinlersin. Kim bilir ağlarsın belki de? Beyaz bir duvar, Bir film şeridi geçiyor üzerinde. Baş rollerde sen ve ben. Gizli bir el oynatıyor sanki. İşte bak ilk tanıştığımız gün. Bu da sana evlenme teklif edişim. Nihayetinde kucağımızda bir bebek. Film kopuyor birden... Sanırım yakın bir yerlere yıldırım düştü yine. Allah’ım! Ne zor bir gece. Bitsin, bitsin artık Bitsin artık bu gece. Şiir ve Yorum Mehmet Fikret ÜNALAN |
Güne düşen muazzam bir şiir
uğur böceğini ve
daha fazlasını hak eden mısralar
tebriklerim alkışlarımla beraber