Özgür Kelebekler
Bu sevda öylesine sarmış ki içimi
Gök gibi deniz gibi masmavi Mazi kadar mutlu Bugün gibi karanlık Bugünlerde yıldızlar mum ışığı kadar sönük Güneş kendini ışıtır pervasızca Ve hayatın çeşmekeşinde Yaprak gibi titreyen yürek Kıpkızıl şarabın deniz gibi köpüğü Uysalca kanıma karışırken Sanki daha bir hızlı titriyor Hani diyorum ki belki Hiçbir mahzen böyle bir şarap görmedi Hiçbir yürek böylesine titremedi Sıra şiirde Serbest vezin yaz dedi bir arkadaş İşte yazıyorum Kelebekler özgürlüğü sever bilirsiniz Ben de öyle kelebek gibi özgürce yazıyorum Aslında gece fırtınalarını serbestçe özgürce yazmak daha güzel Henüz güneş batmadı ama Birazdan batacak ve fırtına başlayacak Yıldızsız olacak gibi bu gece de Olsun yıldızlara inat bir mum yakarım Ay da görünmesin isterse Arada bir çakmak çakarım Sigarasız Karanlık eşikte şeytanı kovalarken Yine şöyle bir geçmişe doğru akarım Maziye yolculuk gecenin acılarını hafifletirken Belki bir şarkı mırıldanırım eskilerden Kainat paramparça Ben de nasibimi almışım aşk ateşinden Kurtulanlar yolculukta meşaleleri ile Günahlarıyla sevaplarıyla Sonsuz yolculukta Mayısta doğmak kadar ölmek de güzel Kim bilir belki bir mayıs sabahı yakarım meşalemi ben de Ya da belki bir gece yarısı Bulunmak isterdim çamlar arasındaki defnimde Hiç kimse kendi ölümüne gelmedi Şafak sökümü Sabahın ilk ışıklarında Dua ederim Tanrıya Bilmem beni affedecek mi Sabah ezanında dua daha makbul derler "Ah nasıl da aptallar" Duanın saati mi olur hiç Ama işin doğrusu sabah çiçeklerinin kokusu Bir başka heyecan verir duaya Bir de yağmur yağdıysa gece Bir başka olur sabah seması Gökyüzünün yıkanmışlığı Çiçek kokularına karışırken Toprak ben de buradayım der gibi kokar Özgür kelebekler saklandıkları yerden çıkar Ve şiir olurlar işte böyle Şiir ve Yorum Mehmet Fikret ÜNALAN |
kutlarım
canla başla sevgiler ustadım