Ağla Başında Şu Kara SessizDüğünler başka bir zevk bayram başka bir zevkti Hüzünler başka bir zevk şu gam başka bir zevkti Büyüdük de ne oldu bizi hep terk ettiler Yerli gibi geldiler,misafirdi gittiler Şu sönük duygularla işte bayram sabahı Başlar içimizde bir hüzünlü gam sabahı Şimdi yalnızız iyi kötü şu hatıralar Gam verdi saç ağarttı bel büktü hatıralar Sonbahardan arda bir yığın hazan yaprağı Saçılmış üstümüze sanki ölü toprağı İçimize kapanan birer heykel gibiyiz Doğduğumuz toprağa yabancı el gibiyiz Sessiziz içli donuk geçen bahara sessiz Şu başında bembeyaz, ağla saçlara sessiz Yoktur üstümüzde o gerilen kanatları Anaların şefkati baba nasihatleri Gün geçtikçe bu yolda biraz daha yalnızız Ne o eski heyecan kaldı ne o eski hız Nerde eski zamanın o delikanlıları Kartal gibi göğe kanat çırpan şanlıları Kimisi göçüp gitti kimi ihtiyar bu gün Kimisi şu ölüme ah, gıpta duyar bu gün Onlar da bu âleme gelmiş idiler yaya Sonsuza kanatlanıp gitti dar-ı bekaya Geri dönen olmadı gittiler hep gittiler Kimi hasta kimine kaza sebep gittiler Şu giden bahar demek bir sonbahar getirdi Sam viran getirdi şu karayel kar getirdi Demek boş imiş gelen bahara sevincimiz Boş gurura ve boş iftihara sevincimiz Yalan dedirtiyor her gelen gün giden güne Yalan dedirtiyor her yeni eski dengine Birer, birer savaşı içimizde zıtların Sahte düşüncelerin yalancı haydutların At oynattığı bir yer oluyor iç âlemin Neler gerçek ne yalan kim yalancı kim emin Çözülmeyen sorular vardır şu içimizdeki Sorular şu sorular hep nerde? Nasıl? De ki Çözülmüyor neden bir karışık yumak gibi Deli akil geçinir akıllı bunak gibi Şu zıtlar âleminde hep yalnızız sonsuza Akıyoruz boşluğa doğru son hız sonsuza Hiç mi hiç çözülmeyen art, arda bilmeceler Cevapsız sorular ve şu karanlık geceler O bizim sandığımız kâğıttan uçurtmalar Sonsuza uçup gitti çoktan o uçurtmalar Hep bizden uzaklaşıp gittiler birer, birer Kahramanlık aşk sevinç hüzün ve doğduğun yer Ne o eski çocuk biz ne delikanlı biziz Bir tarih bir hikâye biz artık rivayetiz |
İnsanlar sevgilerini, nefretlerini, coşkularını, suskunluklarını içinde tutamazlar. Sesli olarak duygularını boşaltmak isterler... İşte bu gönül döküntüleri, sözcükler topluluğu acı da olsa, tatlı da olsa şiir olur. Şiirin iyisi kötüsü olmaz... Yeter ki gönülde duygular dökülsün.
Ne mutlu ki bu duyguları karşıya aktaranlara.
Şiirleriniz için kutlarım.
Gönlünüze sağlık.
Selamlar...