GECELEŞEN GÖLGEey çağın çığ gibi büyüyen hastalığı kimsesizlik kendinden korkan korku, gecenin gölgesine sığınan merhamet günün eteğinden tutunup yorgun düşen umut sabahın erken saatlerinde sokağa serpiştirilen kurgu akşamın alacasında sahte zincirlerini kıran özgürlük aman eylemez çakırdikenine, bahçivan artığı çiçeklikler bozkırın alacasına düşerken titrek sesler yılkı ruhların üryan dolaştığı taze bedenler içimin depreminde çırpınmayı bilmeyen kuş çaresizliği maviye özlemi büyüyen grileşmiş düşler durur yerinde dağ meltemini bilmeyen ova çocuğundan farksız denizler dolusu kuşku, evler dolusu umarsızlık her bakışta alnının çatına vuran tutarsızlık ne kadarda çoğalmış, arttıkça insanlar her gölgenin peşinde birkaç yalnızlık bu nasıl bir zaman, her gönüle çal çaput her isme şarkı kotasız bir kaderin cismi müşterileriyiz kalmamış üçün beşten bir farkı öyle ya sonsuz bir özgürlüğün köleleriyiz teneke atların ve tutkusuz duvardan ebatların uçmayı unutmuş aksesuar kanatların sahibiyiz ölümü anlatan aynalrın karşısında durup oyalanan kendinden habersiz ölümsüzlüğün talibiyiz ali rıfat arku 21/10/2014 istanbul |