ALDANIŞLAR...
kuyruklu yalanlar
ışıltılı izler bırakıyor gecenin lâciverdine ve aldanmaya teşne gönüllerin cümlesi haylidir bölük pörçük yarım sevdaların lûtfedilmiş kırıntılarına bel bağlayıp avunuyorlar gözlerini kamaştırıyor isimsiz bir seyyare gibi göklere yücelttikleri sevgili lâkin o kadar uzak ki artık elleri uzanamıyorlar sevgili dizlerinin yerine derme çatma bir mihrabın aşınmış mermer basamaklarına dayıyorlar yorgun başlarını baş dönmesine benzer bir halle kirpiklerini sımsıkı yumuyorlar gönül yordamıyla arıyorlar maziyi her gece bulamıyorlar kim bilir kaç bininci kez sabırla sayıyorlar takvim yapraklarını ve her bitirişte derin bir iç çekişle başa dönüyorlar kuyruklu yalanlar ışıltılı izler bırakıyor gecenin laciverdine ve aldanmaya teşne gönüllerin cümlesi haylidir "bir tatlı yalan olsa bile sevmeyi vaad et" diye inleyen eski bir nihavendde kayboluyorlar... CEYDA GÖRK |
Çok beyendim koca koca taşları öğütüp ufaltıp tüm sivriliklerini yontup yüreklere atmışsınız.
Sizin cephaneniz bitmez. şiir anne diyesim geldi.
Ama bu taze sözcükler bu mısralar arınmış bir zihnin eseri olmalı.
Nasıl yapıcaz hem şiir anne hemde şiirlerin masum küçük çocuğu nasıl olunur.
Yine sözcükleri zorladım yok bu sefer dövecem.:))