O Tablo
Masmavi gökyüzünde düşlerim
Şimdi bir tablo çizeceğim. Yıldızlar çok yakınımda, önce onlarla buluşuyor kalemim. Mor renkli Aldebaran yıldızını çiziyorum. Ve öyle güzel görünüyor ki cesaretim artıyor. Bellatrix şan ve şöhretin ardından gelen felaketmiş. Çizmeyeceğim onu. Bu defa Vegayı arıyor kalemim Ondan da vazgeçiyorum dolarken gözlerim. Galiba Aldebarandan sonra yıldız diye sadece seni çizmeliyim. Yedi renk arıyor gözlerinde gözlerim. İşte bu sensin başka yıldız yok. Bir de gökyüzü deyince bilirsin ben denizi ve martıları hatırlarım. Hiç acelem yok-Güneşi beklemeliyim. Gün doğumunda, gökyüzü, güneş, deniz, martılar ve sen. İçim büyüyor, kalemim büyüyor, desen desen. Ben senin kahramanındım bir zamanlar. Şimdiyse ressamın olacağım. Sokaklarda, tarlalarda, sesiz patikalarda. Tırmandığım dağlarda, gezdiğim ovalarda. Hep sen olacak tablom. Doğa sensin, başka doğa yok. Dünya küçücük Küçük elleri, küçük ayakları, küçücük ağzı, küçücük burnu var. Gönül gözüm seni arıyor ve yine gözlerinle buluşuyorum. O küçücük elli, küçücük ayaklı, küçücük ağız ve burunlu, Güzel şey sensin. Ve asıl vurgunu gözlerinden yedim. O gözler aşkın bana ördüğü mabedim olurken, Karanlıkları tebessümle peçeleyen gülüşün, Sessizliğimde büyüyen bir çığlık, Her bakışım, bir kavuşmadır hayal bile olsa. Dünya sensin, başka dünya yok. Şimdi hakikate çizdiğim tablodan bakıyorum. Sen de sırtını güneşe çevir. Başını gökyüzüne kaldır. Denizin ve martıların sesini dinle. Yıldızları düşle, dünyayı avuçlarına sığdır. İki damla gözyaşıyla sulandır yedi renk boyayı. Göreceksin, ayın tabloyu sen de göreceksin. O tablo sensin, başka tablo yok. Şiir ve Yorum Mehmet Fikret ÜNALAN |
Gözlerini defterime çizerdim
Kirpiklerin kahrederdi bana
Dudakların kendiliğinde konmak isterdi
Konuverirdi dudaklarıma.
O günler, bugün dün oldu
Bugün o günün yarını
Yazık… Defterimde çizgiler soldu
Ezik, geçmişten kalan anı…
Şarkı oldu dudaklarıma kondu
--- 28.06.1966 - Lülebrgaz
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ - İstanbul