SENSİZLİKBir sonbahar gülüşlerinde sevdim seni biraz hüzün biraz sararan geçmişin dokunuşlarında ağaçların boyun bükmesi gibi sevdana boynumu bükmüştüm esen rüzgarına teslimiyet adına ilk kez güvenmenin o tuzlu bilinçaltı t/adındaydı aşk gözlerimde uçuşan çocuksu gülüşlerimin heyecanı kaybetme korkusuyla gece hezeyana dönüşür gözlerimi ’hayır olmazlara’ yumardım usulca senli hayallere sokularak geldiği yolları kaybeden küçük bir çocuk gibi elinin saçlarıma dokunuşunu beklerdim gözlerimde çırpınan vakitsiz kelebekleri kovar bahar kokan teninin dipsiz sularında bir kez daha sensizliği boğardım. odamda seni beklerken attığım voltaları ayrılığa bir tesbih gibi çekerdim mahkumun ’umutsuz’ gün sayımıydı beklemek ömür boyu giydiğim bu hükümde bir başka baharı koklamak geçmezdi aklımdan kış kokusu burun direğimi kırardı dönülmez bir akşamın koynuna seni gömeceğim hele omuzumda kolunun ağırlığı olmadan gelecek denen karanlık yolculuğa yalnız çıkacağım düşümde görsem hayra yormayacağım karabasanlarımdı sevgili sonbaharlar hep mi ayrılık kokardı hüzün hep mi dallarında bir nazardı sevgili bir ayrılık insanı hep mi böyle ölüme yaklaştırırdı melekler seyrederken sağımda solumda gözlerimi karanlık bir noktaya asmak bu kadar mı günahtı bu kadar mı mutluluk bana uzaktı. hayallerim oluk oluk ayrılığın saçaklarından sarkarken gamzem bir haram gülüşe bile gebe hiç doğmayacak olan adını ’mutluluk’ koyduğumuz çocuğumuza sancılardayım karnımı tekmeledikçe kıvranıyorum ben sensiz burada nefes almaya bile zorlanıyorum sevgili. Ayvazım DENİZ |
alkışlıyorum sizi
saygılarımla