ÖZLEMLE
Ne kadar tutkulu olsan
Gönülden çepeçevre kuşatsan Hatta kuşansan Ve kendini aşsan Sevgi ile ibrişim dokusan gönlüme Gökkuşağı olup yağmurda rengârenk açsan sinemde Ya da yağmur olup gözyaşını akıtsan Uzaklardan gül kokusunu yüreğinde hissedip özlemle kucaklasan mesela Ne biliyim yağmur yüklü bulut olsan yağsan gönlüme Kalbimde yediveren kokusu gibi ulaşsan hücrelerime Kar olsan yorgan gibi Beni sarıp sarmalasan yüreğine Ama yinede Sen; layıksın O’nun gönlüne Ve sen ait olduğun yerdesin Ben yüksek gönlümün irtifasını Bekliyorum Herkes kendi kulvarın da olmalı bilirim Bilirim üst düzey kültür farkını Davul dengi dengine çalarmış! Ve madem güç yetiremiyorum kendime Öyleyse ipimi kendim çekmeliyim, dönmeliyim kendi yüreğime Dönmeliyim ait olduğum yere Kanadı kırık gönlü dağlı bir kuş gibi davranmalıyım Özlersin yanıp tutuşur yüreğin ama sen belli etmeyeceksin üzüldüğünü Üzüleceksin fakat üzmeyeceksin sevdiğini yiğidim Sen hayalleri köprü yapma eşkıya! Taş yerinde ağırdır unutma! Bir gül için katlanırsın dikenlerin acısına Bilirim, sende seversin gönlünden Sevgi uzakta olanı hissetmektir gönlünde Sen istersen kesme Yusuf’un muhabbetini Ama benden sana yar olmaz Gerçek insanı bu kadar kuşatmış, yapışmışken kolumuza Niye çoğumuz neden bitkisel hayata teslimiz? Ey beni parmak uçlarıma kadar farklı kılan Allah’ım Muhtacım sana Bize merhamet et,bize acı Dinsin yüreğimizdeki sancı Yürü evlat tüm yollar çıkar Kâbe’ye Durmaz bu gönül kervanı sürer kıyamete dek Yeter ki yolun O’nun yolu olsun Tut gönlünü ferah Kesme ümidini Yaratandan Biz Cemâlini görmeyi arzularız, Rabbim Bizi mahrum eyleme….. Yusuf Erdoğan |