Yalan (Ayrılık)
yaşananlar ve yaşanılası kalanlar..
biz ayrıldık diye gecem sancılara gündüzüm hüzne tefrik edildi. iki ucu bir araya gelmeyen ve hiç sübuta ermeyen ilişkimizin iki ucunu bir araya getirmeye çalışmaktı delilik. sen elini elimden çekerken yani sen elimden kaçarken bir yabancı dahi tefhim edebilirdi "bir sevda değil bu, bir varoluş, sevmiyorsanız zaten hiç yoksunuz!" oysa ben, anlamanı bekledim.. kabullenmeni.. Aşk biraz da küsmekti sevgiliye ömrünün gülhanelerinde.. sonra peşinde koşmaktı. aşk, basit bir tıbbı müdahale ile giderilemeyecek derecede yaralar almaktı kalbinden ağaç olmak neyime sen kahverengi gözlerini uzaklara dikmişken. aşk biraz da hazır olamamaktı ayrılığa ve kendi kendine yeminler etmekti bir başkasına aşık olunamayacağına..seni "sorumsuzluğunla" kabullenmekti; ya da "sorumsuzluktan" vazgeçmekti.. aynı acıları yeniden yaşamaktansa kaybolmayı göze almaktı sevgilinin yokluğunda yalnızlıktan. ne bir aşka ne de bir ayrılığa hazır değilken ve resmin başucumda dururken, kafamı bir başka yere çevirmek neyi saklayacak gözlerimden ? yaralar kapanan telefonu duvara fırlattıktan sonra azardı yaşananlar yaşanmalı yaşanılası kalanlar hala umut edilmeliydi. edebildiğin tek söz "bensiz mutlu olma!" çünkü ben sensiz yalnız ve mutsuzum.. kayboluyorum.. ve kaybolurken iki kelimeyi bir araya getirememe durumuydu ayrılık "gitme nolur!" diyememekti zira tek kelimeyle telaffus edilip tek bir kelime söyleyememekti. Alp Ay Şirinevler(Bahçelievler)/İstanbul, 08/11/2007 (gecenin bir vakti) |