büyük yalnızlıklar sokağı
Yıllar sonra
yakamoz çiçeğinin sokağına hüzünlü bir şarkıyla geldim hatıralar odasının ölüsüne küflü bir duvar giydirdim... * ışıklarını yaktı hatıralar odası duvarlara özlemle kalp atışımı yazdım hatıralar odası güney kısmında mumlar kırmızı halılar ve şiir dolu duvarlar’ ı imgeledim ve yaktım * gözbebeklerinde hüzünden bir kanaviçe beethovenin 9. senfonisi kirpiklerinde... ben bir ölünün gözlerini gözlerime taktım... * uzun bir salonun en uzunundan siyah pelerinli bir adam çıkageldi avucunda çok eski bir şarkının hücresi pencereye dönerek sonbaharı gösterdi... -sonbahara dönemem yüzümde hüzün kalır-- d e d i m dokundu bana...kirlendim. * yürüdükçe ETNA yaklaşıyordu ben toprağı giydikçe o beni soyuyordu . gel ETNA gel ...sarıl sımsıkı bir fırtına gibi savur lavdan dağlarını ateşinden çıkan gözyaşlarımla erit bu büyük yalnızlığın sokağını * balkonda tahta masa ve güvercinler yoktu akşam sefalarında kanlı gül yaprakları zaman odaklanmıştı bir denklaşör sesine bütün güvercinlerin yoktu ki kanatları... * zaman yok biliyorum... ama birses orada yankılanıyor tak..tak Ayşegül ağlayınca koşardı yalınayak . ben hüzün yıllarını ne çok hatırlıyorum... * sana gelsem sevgili kollarımı açarak neye benzerim söyle güneşe mi suyamı * kırıldı gökkuşağı renkler parçalanarak kırık bir kuş kanadı beni sana taşır mı * bir ışık hüzmesinde çıplak ve yalın ayak neye benzerim söyle bir avuç toprağamı * gördünmü nasıl şarkı makamı bilinmeyen kayın ağaçlarında gümüş bir ney inleyen... d e d i m... * yıllar sonra bu akşam "hatıralar odasında" "hüzünlü bir şarkı" dinliyorum ismi..."sevdim seni" "menekşe mermerler merdiven morunda" kaybolmadan "şimal rüzgarında" üşümesin diye "yakamoz çiçeğinin" üstünü örteceğim... Ayşegül aşkım karagöz rüzgar çanları kuşları ve kedileri çok seven şair not: tırnak işaretli olanlar diğer şiirlerimin isimleridir...sevgiyle |