kızlar babalarını unutmaz
alacakaranlık kuşları geldiler şehre
hatırları getirdiler liseden dönüşümü hatırlatan bu sis bu yağmur dokundu bana saçaklardan damlayan babamın gözpınarları koştum avucumu tuttum saçaklara düşmesin diye gözyaşları ... yağmur kasımpatı kokuyor gece saat 04.49 alaca kuşların gözyaşları bu geldi yüreğime dokundu bana herşey boş bir yıldızda parçalandı boş bir toprağa gömüldü herşey boş bir travma babamdan kalan son bir söz d/okundu bana babam bir rüzgar gülünü yakasına takmış meleklere ölümü sordular diye rüzgar gülleri tutuklanmış ve üçgen sivri köşeli hisler kar beyaz bir şalı şehre bürümüş gül devrilmeleri dokundu bana baba ne zaman dans etmiştik gözlerimiz hatıralara kilit ablamın öldüğü günki bulutlar geldi toprağın mor sesi dokundu bana alacakaranlık kuşları depreme tutuldu baba seyrelmeleri çoğaldı sen gittin ya ölüm ablamı da aldı karabasan bir düşünce yüreğimde artçı titreme dokundu bana sen giderken ellerimi gördüm peşinden sürüklenirken veda melodileri çalıyor yağmur kitapçısı bahçeye güller dikmiş son gam yağmur, kitapçı, bahçe hazan acılar şimdi bir kabirde birikmiş bahçede son yağmur dokundu bana... kızlar babalarını unutmaz babalar kızlarını terketmez sadece ölüm ayırır... Ayşegül aşkım karagöz rüzgar çanları kuşları ve kedileri çok seven şair |