Sevdiğim.. Ne hükmü varsa aldığım nefesin bağlamışım kirpiklerine açarsan derman kaparsan ferman sevdiğim.. Haydi kaldır boynunu ve bir numunelik bak yeter aşk ile yüzümün önünden film şeridi gibi geçen aşkın Ş’siyle yırtılan gözlerime..
Ben de yorgunum.. Yoruyor daha bir olamadan yarım yaşamak Ortak çarpanımız olsa da feleğin tokadı; yoruyor sağır sorular, körelmiş cevaplar bin kere de sürtsen bölünmüyor yalnızlık
Oturaklı biçimde dikiliyorum kapında Sokaklar karanlık, perdeler çekilmiş Çatışma hiç bitmiyor hep haklılar mahallesinde Tetiği çeken her seferinde farklı Yere düşen hep aynı masumiyet Herkes haklı; fikirler şahane Her ağızda tersyüz edilmiş aynı bahane
Sevdiğim.. Sirenler çalınıyor resmi hoparlörlerden Aşktan başka sığınacak siper yok Algı operasyonlarında kaybediliyor vicdanlar Karaya ak, aka kara deniyor yeri zamanı geldiğinde Sorsan ne fark eder, safsata çorbası hep sıcak Bütün renkler beyazdan gelmiyor mu en nihayetinde..
Anla ki; Bir gece can havliyle fırlamışım sokağa Göğsümde iflah olmaz bir ayrılık nöbeti Tek nöbetçi karakollar Bütün acil servisler kapalı Sürgülenmiş dost kapılar Kilit vurulmuş dudaklara Anla ki; Kalakalmışım öylece ortada Aşktan başka gidilecek yol yok..
Kalbim.. Bak dinle Amansızca dövülüyor göğsümün surları Ha yıkıldı ha yıkılacak Haydi Hemen gidelim buralardan Ne zaman bir yürek patlasa kaburgalar arasında açılan gedikten ilk sızanlar doktorlar değil şairlerdir Rüsvâ etme beni Haydi kaldır boynunu ve bir numunelik bak yeter aşk ile..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
YAKARIŞ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YAKARIŞ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Duygu ve sorgunun, kabulleniş ile başkaldırının, aşk ve toplumsal sorunlara duyarlılığın adresi olmuş bu güzel şiir.. "İyi ki okumuşum" dedirten; "kaçırmış olsaydım mutlaka üzülürdüm" diyebileceğim dizeler bunlar..
Şiirin tamamında uzaktaki sevgiliyle hasb-ı hâl var; kimi zaman mütevazı bir isyan, kimi zaman da sabrı özümsemiş bir kabulleniş eşlik ediyor sevdaya.. İnceden sızıların konuk olduğu onurlu bir yürek hâkim şiirin her bir yerine.. Bu yürek, aşkla yanarken toplumsal duyarlılığı da elden bırakmıyor ve yer yer dokundurmalara aralıyor sözcüklerin kapısını..
Şiirin son bölümünde ise bir tecrit sanatı(kendini başka bir varlık olarak görme) karşılıyor bizi; şair kalbine sesleniyor; "kimsenin diline düşüp sakız olmadan ve fazlaca örselenmeden aşkın içinde kaybolalım" diyor..
Zaman ayıran, değerlendiren kaleminiz dert görmesin. Düşünceleriniz her zaman değerlidir benim için. Çok ender olarak yazsam da eleştiriye her zaman açığım; eksikliklerimi görme adına bir fırsat kabul ederim bunu. Son bölümde "Kalbim.." derken de sevgiliye sesleniş vardı aslında ama demek ki iyi oluşturamamışım bağlantıyı. Saygılarım ve iyi dileklerimle...
Beğendim...
........................................... Saygı ve selamlar..