Ne zaman varlığına iliklesem baştankara hayallerimi birer birer kopar ömrümün paslı düğmeleri Homurdanır bir deli rüzgâr Savurur aklımı başımdan Kurutur yapraklarını
ve ardında ölü kuşlar bırakarak çekip gider o kanlı bahar bozulur oyunumuz..
N’olur bırak, tutma ellerimi Ne zaman tutuşsa ellerimiz Yüreğim hep yangına gebe Duman bürür gözlerimi En az beş evin ocağına ateş düşer Göz bebeklerimin kıvılcımından..
Zamanın dönmüş nevri, takvim hep aynı, yanar ha yanar Yaralar dile gelmiş, hep aynı nakarat, kanar ha kanar Hasretin deryasında kudurmuş dalgalar, azar ha azar Gel etme yâr, Yakma gemileri, Öldürme beni Bir sandal bile kalmamış bakışının maviliklerinde..
Doğamamış çocukların şahididir yüreklerdeki her çatlaktan sızan filiz Onlar ki ellerinde yiyemedikleri şekerler oynayamadıkları bilyelerle çıkıp gelirler bir gün Yeniden öğretirler bize aşkı, umudu, cesareti Hadi uzat kollarını ve son kez sarıl boynuma Bitkin düşünceye dek sevişerek ödenir doğamamış çocukların kefâreti...
Yaşanmamış yaşamlardan ne kalmış ki geriye sevda kuşunun kursağındaki düğümden başka Şimdi anavatanından sürgün edilmiş babalar adına analara kurban adıyorum sunaklarda Her çıkmaz ayın perşembesinde intihar süsü veriyorum süslü cümlelere adın ile sıkarak dişlerimi birer birer boğuyorum düşlerimi...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kordüğüm şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kordüğüm şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Hayatın gerçekleri ile yüzleşmek gerek ölümde var yaşamakta bir bakarsın nisan yağmurları ardından haziran kavurması her ikisindede veda eden olur hayata sen istediğin kadar dinen yüklenmişse omuzlarına ölümün ağır yükü ha nisan ha haziran ne fark eder sadace arasında giden mayıs umutlarla yaşamaya devam etmek öleceğini bilerek hayata direnmek gerek inadına hayat diyerek arkanda bırakacağın hoş sedayı düşün ve ona göre hareket et
Maalesef insanlar, hayat, hayatın içindekiler vurdu yürekleri. Geride izleri kaldı... Kalanlar-izler; kimin zaman yaktı kor gibi kimi zamansa anlaşılmazlıklar sorular sorgular isyanlar arasında kördüğüme dönüştü... Ve.. Sonra! Sonrasında; maalesef ki tüm güzel-masum duygular düşler gömülmeye, yok olmaya başlarken, sarsılırken inançlar ''herkes içindeki insanı defnetmeye başladı her gün biraz daha...''
'Zamanın dönmüş nevri, takvim hep aynı, yanar ha yanar' Hayatın getirip-götürdükleri, yaşan(ma)mışlıklar karşısında zaman deriz hep. Zaman-aman vermeden akıp gidiyor tüm hızıyla sorgularıyla, keşkeleriyle, yüzleşmeleriyle farkında bile olmadan... Kimi zaman bir türlü geçmek bilmeyen geçmesi de istenilmeyen bazen de farkına bile varmadan akıp giden hızla geçen. Kıymeti bilinmeli deyip çoğunlukla bilinemeyen.. Durmayan-durdurulmayan.
'Yaşanmamış yaşamlardan ne kalmış ki geriye' Umut.. İnsanı hayata bağlayan hediyedir. Güç kuvvet tutunduğudur yüreğin. Umut etmek içimizde yanan bir mumdur. Bazen fakirin ekmeği. Hayatın tüm inişlerinde, alıp götürdüklerinde, yüreğin en incindiği-incitildiği anda bile insanın ertesi gün kalkması için geçerli ve geriye kalan bir-tek neden. En son ölen.
Şiir bu değerli yorumun gölgesinde kalmış yine. Aynı temenniler sizler için de geçerli olsun. Umutlarınızın tüketilmemesi dileğiyle. 'Yorum'du, keyifti okumak... Saygılarımla...
ölümde var yaşamakta
bir bakarsın nisan yağmurları ardından haziran kavurması
her ikisindede veda eden olur hayata
sen istediğin kadar dinen
yüklenmişse omuzlarına ölümün ağır yükü
ha nisan ha haziran ne fark eder
sadace arasında giden mayıs
umutlarla yaşamaya devam etmek
öleceğini bilerek hayata direnmek gerek
inadına hayat diyerek
arkanda bırakacağın hoş sedayı düşün
ve ona göre hareket et