MezarlıkBir gün kadim bir dostun defininde bulundum, Yüzlerde hüzün dolu tüm gözler yaşlı idi. Son durağındaydı artık, fani hayat yolunun, Biz fani dostlarından ayrılık vakti idi. Bu kısa hayat yolu buralara kadarmış, İki buçuk metreküp mezar çoktan kazılmış, Saptırma ağacına adı bile yazılmış, Aslı olan toprağa vuslatın vakti idi. Hoca dua ederken düşüncelere daldım, Yaşadığım hayatın bir hesabını yaptım, Nede çabuk geçmişti hay huy ile hayatım, Ölümdeki ibreti almanın vakti idi. Etrafıma bakınıp, izledim mezarları, Kimi lahit şeklinde süslüydü yapıları, Bazılarının ise yosunluydu taşları, Çoğundaki tarihler 1300 lü yıl idi. Baktığım mezarların çok soğuktu yüzleri, Baktıkça bir ürperti sardı tüm bedenimi, Yosun tutan taşları ölüme yatmış gibi, İzleyen fanilere ibretlik örnek idi. Labirent olmuş yollar mezarlardan mezara, Kardeş gibi sarılmış ağaçlar mezarlarla, Düşünürsen içinden çıkılmaz bir manzara, Çok fazla düşünmeden pay alma vakti idi. Her yeri kuşatmıştı Yaratanın kudreti, Bir kez daha anladım bizdeki acziyeti, Aralanmıştı artık görünmez sır perdesi, Şimdi hesap gününü düşünme vakti idi. Bugün çok dolup taştım bilinmez hisler ile, Kendime dönmek için olmuştu bir vesile, Her canlı tanışacak bir gün mutlak ölümle, Geçmiş amelim ile yüzleşme vakti idi. 21 Ocak 2008 Gölbaşı-Ankara Hüseyin Bacanak |
Bugün çok dolup taştım bilinmez hisler ile,
Kendime dönmek için olmuştu bir vesile,
Her canlı tanışacak bir gün mutlak ölümle,
Geçmiş amelim ile yüzleşme vakti idi.
güzel bir şiir meydana gelmiş tebrikler yüreğinize sağlık
selamlarımla