DEDİLER
Seni sevdiğimi duyanlar geldi
“Onu sevmek ağır ceza.” dediler Her biri karşıma geçip dikeldi “Kalbini bastırır tuza.” dediler “Özletir bu fettan ölümü bile Uğruna ömrünü versen nafile Üç günde döndürür seni sefile Kafanda pişirir boza.” dediler “Kökünü kurutur, daha yok mu, der Yok desen anında terk edip gider Başından eksilmez hüzün ve keder Sabır, sebat yetmez naza.” dediler “Babayiğit gelse dinletemez söz Yalanda dolanda doğuştan dansöz Aşüfte, yetinmez, tam bir paragöz Kanaat etmez ki aza.” dediler “Yolunda rast gitmez asla bir işin Çeneni sıkmaktan dökülür dişin Yaz günü körükler sönse ateşin Kış günü yatırır buza.” dediler “Eftene püftene kızar, kudurur Elleri belinde karşında durur Gelgeç gönüllüdür, tekmeyi vurur Ona çekemezsin hiza.” dediler “En ufak hatanda idamdır yaftan Kalemini kırar, anlamaz aftan Buyur işte: âlâ biçilmiş kaftan Çekmek istiyorsan eza.” dediler “İnme iner; tutmaz ayağın, elin Kekeme olursun; dolanır dilin Kayıtlara geçer ibretlik hâlin Mezar taşına da keza.” dediler “Dayanamaz ‘Benim!’ diyen hiçbir kul Kahrından çatlayıp dökülür pul pul Ne canlar yakmıştır; sayısı meçhul Sonun ölümcül bir kaza.” dediler Pek meşhurmuş ünün; vallahi şaştım Daraldı yüreğim, bunaldım, şiştim Yalan yok; korkumdan yollara düştüm “Vaktin varken hemen uza.” dediler Mücella Pakdemir |