Yağmur uykusu
Eski bir alışkanlık benim ki düşünmeden edemiyorum seni
Anılar küflü bir şarkıyı mırıldanıyor sanki kulaklarıma Aradan kaç mevsim ,kaç yıl geçti inan ki bilmiyorum Kaderimiz ne zaman ayrı yazıldı hiç hatırlamıyorum Şimdi güneyin en hüzünlü kenti karanlığa bürünüyor Herşeyi geçtim de Bir nefes kadar yakınımdayken seni görmeden İstanbul’a dönmek çok zoruma gidiyor Kırmızı topukların gül yapraklarını ezerdi ya hani Canını acıtan dikenlerine aldırmadan Hani sonra soğuk bir sevişme geçerdi ya gecenin mahreminden Çocuk kalmış yanımızın masumiyetine aldırmadan oysa ne kadar da uzakmışsın bana yıldızlar dahi görmemiş seni ne kadar da yakınmışsın bana ruhum bile varlığını hissetmedi kara bulutların üzerime devrildiği o gün bir yağmur uykusundan uyandım sonra Göğü dinledim Dilaver Cebeci ile bir Kaçkar sabahında nehirin diğer yakasında meşaleler ile yürürken kırklara karıştım bismillah dedim ,toprağı öptüm üç defa sonra tutundum meleğin kanadına alemleri Yaradan Allah’ın huzuruna gittim Eski bir alışkanlık işte gözlerime düşen çiğ damlalarını silmek istemiyorum ve bu yağmur uykusundan bir türlü uyanamıyorum dur ne olursun dur bir sigara daha içeyim belki tanyeri ağırmadan son bir şiir daha yazarım sana dur ne olursun dur .. *şiirin anlam ve yapısını bozmadan bir kaç yerinde kelime düzeltmesi yapılmıştır bu husua istinaden siz değerli şiir dostların bilgisine arz olunur ...Bedirhan |
bu kadar güsel anlatılır
saygılar