İZMİR
İZMİR
Her sabah hayranlıkla manzaralarına daldığım, Akşamları deniz kıyılarında hayaller kurduğum şehir... Yanından uzaklaşınca özleminle yanıp tutuştuğum, Baktığım her yerde senden bir parça aradığım şehir... Sahillerinde aşkların, el ele tutuşan çiftlerin, Geceleri elleri cebinde ‘’rastgele’’ diyen balıkçıların eksilmediği şehir... Vapurda martıların sana eşlik ettiği, Elindeki simitlerle onları besleyen şehir... Farklı ırkları barındırdığı, farklılıkların önemsenmediği, Dostluğun ve sevginin ön planda tutulduğu şehir... Vatan âşıklarının, Düşmana ilk kurşunu sıkanların olduğu, Düşman bayrağına saygı duyulduğu, Vatan sevgisinin yeşerdiği şehir… Sokakları bir hayli geniş, Ve bir o kadar samimi, Çocuk sesleri, yaşlıların sohbeti, İçinden sevginin eksilmediği şehir... İZMİR... Karşıyaka’sı, Kordon’u, Güzelyalı’sı... Ay ışığının mavi sularından eksilmediği, Güneşin engin sularının ardından battığı, Kıyısından kahve kokusunun eksilmediği şehir... Saat kulesi... Aşkların buluştuğu, Kordon boyu... Boydan boya gezilen hiç usanmadan... İnciraltı... Balık ekmeğin adresi, Urla, Selçuk, Bergama, Efes... Her taşında ayrı bir tarih... Kıbrıs Caddesi, Alsancak, Bornova, Fuar... Işıkların sönmediği, Hayallerin son bulmadığı şehir... Kadifekale... İçine girince bir tarih kokusunun duyulduğu, Surların içinde annelerimizin sanatlarını dokuduğu, Büyük İskender’in ayağının bastığı, Buradan bakıldığında tüm İzmir’in göründüğü, İçimi kaplayan bir huzur, Toprağında can vermek istediğim şehir... |