bir nefes gecebir hüznü severim bir de herkesten bana artan geceleri bütün gamlarımı örter bu devasa kara ince yağmurlarda çingene çadırı gibi kuralsız kahramansız romanlar yazarım delicesine ne yüklem tasası düşünürüm ne de özne herşey değil mi ki zaten dili geçmişin rivayeti sevdiğim de olur bazen seni sarmaşık hışırtılarının elverdiğince meftunuyum seni üfleyen rüzgârların ve lakin,eylül bu bel bağlanır mı vefasına çok görür de nazr-ı suretin sarı çöpler sokar gözlerime düş bu düşünüş bu sevmediğim de olur bazen seni karalama defterimden bile çıkarırım adını ihtimalken doğması güneşin örterim üstüne şafağın en zifri karanlığını işbaşı yapmak isterken meleklerim prangalarımı kesmek için bedenimde ne yazık ki ışığım sende kasım |