yağmurlu akşamda
yağmur yeni yeni kesildi
şehir berrak yıkanmış ıslak yere vuran ışıklar göz kamaştırır gibi dalgın seyrediyorum boş sokakları henüz çöken sisle, sessiz akşamı bir inilti, sanki biri ağlıyor gibi sislerin arasında belirdi bir karartı nedir bu diye yaklaştığımda bir kadın çıktı karşıma büzülmüş sokakta kendi hallinde bana bakıyordu ürkek bir şekilde ısırıyor dudaklarını, utanıyor ela gözlerinde damlalar düştü düşecek, ıslak saçları omuzlarına dökülmüş belli yanlızlığa terk edilmiş uzanıp ellerini tuttuğumda mazi bir an canlandı bende oda gitmişti böyle yağmurlu bir akşamda anlar gibi baktı bana acı bir tebessümle kaderimiz ayni dedim seninle yutkunup başını salladı evet dercesine onu kaybetmiştim yıllar önce seni buldum bu yağmurlu akşamda cengiz korkmaz |