ZAMANSIZ PAPATYA
geç tanıdı kendini
geç kurguladı bendini kaldı yareler içinde yel esti sel süpürdü kırağı kesti cânım filizi çıkaramadı dertli başını kardan, tipiden, ayazdan haber gelmedi bir daha o bahardan o yazdan başka fanusa girdi o fanustan çıkınca anlayamadı neydi, kimdi ne isterdi hayattan hızlıca itti bir el acele ile tamamlandı devir teslim töreni başarı ile bele dolandı kırmızı kuşak boyuna atıldı zalim kement zaman aşırdı sabır taşırdı çıktı kış ortasında silkindi papatya iki taş arasından kaşla göz arasında fark etti gökyüzünü ayı, güneşi, yıldızı çiçeği,kuşu, denizi salındı derviş gibi çağırdı yunus gibi bildi bilmediği özünü sakınmadı artık sözünü ve yalanlamadı gördüğünü gözü |