Bil İstedim
En başta bu şehir unutmayacak beni
Yokluğumda asla güneş doğmayacak bu şehre Karanlıklar hâkimiyet kuracak puslu yüreğinde Mevsimler nazlanıp geç gelecek Belki de hiç gelmeyecek. Sen çıkartmak istedikçe aklından Ben takılı kalacağım bir köşesinde Unutmak isteyip unutamayacaksın Akıp giden zaman içerisinde Bil istedim… Terk edip gittiğim evimiz Birlikte yürüdüğümüz loş sokaklar Bensiz dar gelecek sana. Kaybolacaksın çıkmazlarında Her köşe başında arayacak gözlerin Islak kaldırımlarda mutsuz yüzünü göreceksin! Belki uzun uzadıya seyredeceksin kendini Bizi unuttuğun kumsala da uğramayacak martılar Doğru ya… Seni ilgilendirmiyordu bütün bunlar. Canın sağ olsun Bil istedim… Hiç düşündün mü? Pişmanlıkların boğazına sarılıp Mahşerden önce sorguya çekeceğini Dilin lal ve cevapsız sorularla terleyeceğini Ah sevgili ah! Yarın hangi gözlerde uyanacaksın? Ve hangi sevgi dolu sözlerde okuyacaksın beni? Biliyorum… Yeniden sevecek cesarette olmayacak sende Biliyorum… Bizli dünyayı unutacaksın günün birinde Unutsan da unutmasan da Artık bende aldırmıyorum Bil istedim… Ne kadar uzun cümleler kursan da arkamdan Tek tek hecelere böleceğim seni Ve yok edeceğim öznelerini her satırda Ne kadar unuttum desen de Bir hikâyelik geçmiş yaşadık seninle Ne dersen de Ne kadar inkâr etsen de Aklının bir köşesinde saklayacaksın beni Bil istedim… Kaç mevsim mesafe koydun aramıza? Kaç çizik attın unutmak için takvim yapraklarına Kaç saat eskiteceksin vuslat adına? Yorulma! Takılı kalacağım aklının bir ucunda Terk edip gidemediğim. Bil istedim… “Senin sevginde hep gidişler vardı bense temel atmak istedim yüreğine bil istedim“ Gamze YAĞMUR 13:08:2014 Şiirime ses olan, her zaman yokluğumu hissettirmeyen can ağabeyim Mustafa KARAAHMETOĞLU’na teşekkür ederim… |