_İSYAN_Sus artık hicrânın soğuk nefesi Can deyip canımı aldığın yeter Saray kisvesinde sunup kafesi Benimle zamansız kaldığın yeter Daha kaç kez ye’se olacaksın râm Kaç kez kaçıracak huzurunu gam Melâle tutsak mı geçecek eyyâm Her acıdan lezzet bulduğun yeter Övdükçe sükûtu yükseldi nâle Hüzne mi nikâhlı kaldı ihâle Kuşattı ruhumu hüzzam bir hâle Kırık mızrabınla çaldığın yeter Yanmak kemâl imiş yan yüreğim yan Dedikçe nirana dönüştü her yan Ummana meyilli bir çeşm-i giryân Tadından feyz alıp daldığın yeter ’Belâ’ dedim birkez bezm-i ervâha İsyânımın rengi dönmez günaha Boyadın günümü müzmin siyaha Gözümden beyazı çaldığın yeter Kime tutunayım nedir ki medar Ayağımı yerden kesiyorken dâr Sabra boyun eğmek nereye kadar Beni dilsiz köle bildiğin yeter Sarmalayıp gülü ömürsüz ışka Basamak edersin ilâhi aşka Yine kanar sanma bu defa başka Ağyar ellerinde solduğun yeter ’Nusretimle buluş benim tek ensâr Ben sana kâfiyim’ dese de O Yâr Mana maskesiyle tasvir-i nigâr Sahte sevdalara saldığın yeter Bin yüzlü ihânet, aşka reddiye Yaldızlı pakette gerçek hediye Tebessüm ederek ’öldün sen’ diye Secdesiz namazı kıldığın yeter Amennâ uyarım O deyince ’kün’ Bir’in parçasıdır varlıkta yekün Vuslatı fısıldar bilinen son gün Ebede yolcusun ol’duğun yeter .... |
Bir’in parçasıdır varlıkta yekün
Vuslatı fısıldar bilinen son gün
Ebede yolcusun ol’duğun yeter
Son mısra ve hedefi on ikisen vurak son kurşun gibi...
yüreğine sağlık şair...