//İki Yabancının Yarım Güncesi//Gölgen benimleydi sanki... Hani içten gülsen kucaklayacaktım içindeki çocuğu Varlıkla yokluk arasında gidip gelirken ömrün Neden çarpmıştın kıyalarıma Nedendi bu kadar yabancı olman Oysa aynı şarkının acısıydı bizimkisi Hani şarkıcı gitmiş elimizde mikrofonla kalakalmıştık öylece... Gölgen benimleydi sadece... Kendine gölgene bile yabancı olmuşken sen Hangi düşünce dehlizinde kaybolmuştu umutların Bir yaşama telaşınla avuturken kendini Geçip giden ömrünü seyrediyordun öylece... Bir gölgeyle seviştim aylarca, bir gölgeye sarılıp uyudum Oysa uyku atakları geçiyordun Uyurken bile sevilmekten korkuyordun Dokunmaktan, Kendine dokunur gibi birine dokunmaktan korkuyordun Seni alıp götürmüştü yabancı,içindeki yaşam sevincini Ortada bir gölgen kalmıştı öylece... Ben başka bir yabacının acıttığı canımı sevmekle meşkuldum Kendime kızamayı çoktan bırakmış yaralarımı sarmıştım Uykun da sarılırken sana sıçrayışlarına uyanmıştım... Hani terketsen yalnızlığındaki gölgeni İçindeki çocuk mutlu olacaktı yeniden Sen yok olduğunu sandığın gölgene sarılıp yaşarken Varlığın can çekişiyordu bir yabancının ardından... İki yabancı ,yabancıların acıttığı yaraları sarmaya çalışırken Ben hiçliğim de yüzüyor,sen var olmakla yok olmak arası gidip geliyordun Ne zaman dinerdi fırtına ne zaman güneş doğardı bilinmez Kısır bir döngüydü senin varlık yokluk savaşın Benimse hiçliğim... Yakınlaştıkça uzaklaşmak istiyor Uzaklaştıkça dizlerimizin dibine kadar sokulmak istiyorduk Dedim ya yabancıların kanattığı iki can parçasıydık Sen var olma yok olma telaşında Ben hiçlik... |