DALLARIMA HAZAN VURDU RUHUMA HÜZÜN
Hüzünlüyüm, boğuluyorum,
aldığım nefes ciğerlerime gitmiyor yetmiyor sanki, ruhumun nefes alması için pencereye yöneliyorum gelişi güzel bakıyorum etrafıma. kayaları dalgalarıyla okşayan deniz, ağaçlar, arabalar uzaktan benden başka herkes mutluymuş gibi görünen insanlar, yoldan geçen arabalara havlayan köpekler yere düşen şekeri için gözyaşı döken küçük kız... ağaçlara takılıyor gözlerim. Derdi yokmuş gibi görünüyor gözüme , her mevsim yeşil çam. Sonra tek bir ağaç takılıyor gözlerime.. onu izliyorum Bütünleşiyorum o yorgun , o ümitsiz ağaçla ona bakınca kendimi buluyorum, belki de O ben oluyor, ben O oluyorum. benim gibi hüzünleniyor,benim gibi nefes alamıyor, yutkunuyor ...yutkunuyor... onun gibi yalnızım, onun gibi çaresiz ve kimsesiz.. dalları kırılmış, yaprakları dökülmüş damarlarından can suyu çekilmiş, fırtınalar yaşıyor benim gibi, fıtınalara direnmeye çalışıyor. çetin mücadeleler veriyor Varlığını korumak için. oysa kim bilir ne güzellikler barındırmıştır içinde.. Kimlerin mutluluğuna ortak olmuştur.. birileri gövdesine aşklarını kazımıştır .ölümsüzleştirmek için kimlerin öpüşmelerini görmüş, kimlerin kavgalarına şahit olmuştur kimilerine gölge, kimilerine meyve, kimilerine huzur vermiştir kim bilir kimler beklemiştir saatlerce sevdiğini gölgesinde. birileri dallarına salıncaklar kurmuştur gökyüzüne erişmek için Birileri meyvelerinden tatmıştır , birileri soluklanmıştır güvenle sırtını dayayıp gövdesine. ama şimdi yalnızdır unutulmuştur tıpkı benim gibi yine de üstüne kuşlar konuyor tek tük de olsa, ziyaretçileri küçük böcekler şimdi, sömürülecek bir şey kalmış mı diye sarıyorlar etrafını Hangi insanın hayatını, duygularını barındırmaz ki, her dalında, yaprağında, tomurcuğunda, çiçeğinde, meyvesinde, hatta kökünde Bir ağaç! Kalabalıkta yalnızdır, tek başınadır.Kimsesizdir aslına. Benim de öyle; Bazen sonbaharda hırçın rüzgarlarda çırılçıplak kalan, yaprağından soyunan ,bir ağaç gibi hissederim. savunmasız yorgun ve ürkek... Bu yüzdendir belki , koca bir çınar gibi güçlü görünmeye çalışmam... gizleyebildiğim kadar güçlüyüm sanki. Ayazlarda soldurduğum çiçeklerimi, kurutulmuş yapraklarımı , kırılan dallarımı ne kadar gizlersem daha güçlü görüneceğimi zannederim. görüyorum ; İçten içe çürüyor,çürütülüyorum... samimiyetten uzak her tavır bir yaprak daha savuruyor dalımdan. her yalan ,bir dalımı daha kırıyor umarsızca her ihanet kör balta gibi iniyor gövdeme, yüreğime ve geleceğe dair umutlarıma. yalaz alevler kül ediyor yaşama sevincimi, daha olgunlaşmadan vuran kırağılar meyvelerimi dalımda kurutuyor yaşayamadan baharı hazan’a çeviriyor benliğimi... Ahh!Baharı bekliyorum prangalandığım toprakta. Bir damla su yürüse köklerimden dallarıma, filizlensem,tomurcuklansam, çiçek açsam yine Kuşansam Neşeli elbiselerimi. Çiçeklerim meyveye dursa, dallarıma cıvıl cıvıl kuşlar konsa, çocukların salıncağı kurulsa sevimli kız çocuklarının şen kahkahalarıyla karışsam hayata... Aşık olsam mesela delicesine , Rüzgarda nazenin kımıl kımıl yapraklarıyla kur yapan Akasya ya. mest olup kendimden geçsem büyüleyici çiçeklerinin rayihasıyla kendimi bulsam. dallarıma usulca yürüyen ab-ı hayatı damarlarımda hissetsem .. hayat bahşetse umutsuzluğuma,çaresizliğime yanıp kavrulsa köhnemiş , nasırlaşmış yüreğim sevdanın har’ıyla, yanıp kavrulsam canıma can katan Aşkının nar’ıyla. İşte o zaman çiçeklenirim , gülümseyen güneşin sıcaklığında, bir kadının saçlarını savurması gibi dans ederim rüzgarın fısıltısıyla , savrulurum dört yana ılık meltemlerde, yinelenir yenilenirim hayata.. Ah! Bir bahar bekliyorum sevmeye,sevilmeye, hayatın kıyısından köşesinden tutunmaya, hazan vurmuş ağaçcasına Tülay |