vuslat kayığısen üzülme diye, kaç şiirden kaçırdım adını bilemezsin e s k i d e n... yusufcuk kuşları sabahlardı gecesinde karanlığın güne dökerken yüzünü güneş yükselirdi sesleri, ruhumun şahikalarında gül dalında bülbüller esrik öterdi nedensiz böyle bir şeydi aşk inanmayı farz saymışların kitabında yeri yoktu gönül harmanımda daldan dala savrulan bakışların çok zamam geçmedi aslında sen gidince anladım sevmek farz değilmiş gönül defterimde adın müptezel bir satır arasında geçer kırk şair toplaşsa başına yazamaz... bir kahpe deyişimi ne zaman bir yıldız düşse demlenir hatıralarda keder kabarır duygularım, yâd eder evveli âhire ağlarım ve hâlâ inanmayışım ayrılığa göğü terk etmeyen kırlangıçlardan sebep neyse de hayaller kadar yabancısın gülüşlerimde düşleyipte eremediğim hadi üfleyin martılar umman’a kıyıda kalan ruhumu gidişim vuslattır |