BİR KADIN VE BİR ADAMBir yaban çiçeği açıyordu Kimse duymadan Ve bakkallar Ağrı Dağı’nın eteğindeki şehirde Uyanmadan Güneş gelecekti Biliyordu çiçek Ve böcek bekliyordu Koklamak için Sabahın dişiliğini Utanmadan Ne gökten inan biliyordu İndiği yerin sıcaklığını Ne göğe çıkan biliyordu Uzayın sırlarını Süprizler yeşil Ve acımasızdı Ve bir gergedanın Dişleri kadar Ürpertici Rahmine düşen bebeğin Dualarını işitiyordu kadın Ve şarkılar söylüyordu Botlarını bağlarken Kapının eşiğinde Genç adam Kadının ellerinde Dantellere saklanmıştı Korkular Ve beklentiler Botların bağcıkları kadar Aşınmıştı Okşanmaktan Adamın ellerinde Nasırlar bırakarak Eskiyi aramak Güldürüyordu Ahalinin tümünü sokaklarda Ve yazık diyorlardı Ellerini pantolonunun yamasına Vurarak madenciler Nehrin ışıkları Dans ederdi yanaklarında Gecenin şavkı kurulurdu Göz bebeklerine Ağlamak Bir onur savaşına dönerdi Ellerinde yokluğun Son madeni para da Dilenciye ulaşırdı Merhametin yürek bağından Ve kül rengi Bir rüya kaplardı Vazoda eskiyen çiçekleri Ve Ağrı dağının eteklerinde Bir kadın bir adama Sarılırdı.... |