az mı kaldı eylül'eeylül; sana pusu kuracaklar zemheri’de yananlar bile ayazdan sende yandığını yazacaklar bak iyice yaralarına sarı mı yüzlerine söyle riyalarını iki-yüzlü ağlanır mı nisan ile mayısta, açmayan goncalarını bir türlü kırmızıya dönmeyen sevdalarını sebep bulup üstüne atacaklar geçse bile ağustos sende yanacaklar pastel pastel sorgula sakın ola inanma yıkacaklar güneşin eğimini üstüne kaya gölgelerinden kelimeler dize dize seçerek önceki ağıtlarını maviler sürecekler bakır rengine lâl olsun yaprakların bir elif bir mim bile söyleme mevsimsiz vurulup sende düşecekler sahte sargılar sarıp yüreklerine yaralara em diye başına üşüşecekler bir dalın bile verme kökünden gelmeyen ahları dinleme eylül; hele bana, hele bana hiç güvenme ilk sevdalımı bırakmışım buzlar ülkesinde ucundan kırık biraz haziranlar var oralarda aşklar ise, elden düşme ah...eylül sanırsın ki, sadece sendeki tonlar bulamaç daha seçemediklerim bende kulaç kulaç kasım |