çıraklamalarustabaşı bu nasıl sevda duvarı örüyorsun elinde kalıyor verdiğim taşlar acemilerden şakül soruyorsun böbürlenirdin ya hani külünk salladım diye babil asmalarına az mı hamam tası oydum acem yosmalarına tam da tutacak yerine aşkın kerpiç koyuyorsun yüzün tutmuyor işe gelmeye yağmur yağdı dolu bastı diyorsun şimdiden gümanım var bel vermesine fiske fiske diziyorsun sıraları zerreleri köşe taşı sayıyorsun sağlam tuttum çatısını diyerek davet edersin gönlümü bizi toy mu sanıyorsun bir damla hicran-ı nar düşse gözlerimden kendin ıslanıyorsun kasım |