İNAT OLDU YAŞAMAKÖyle geceler vardır ki korkuyla beslenen Ölüme yakın hem de çok yakın Öyle günler vardır ki saatlerin saatlere benzemediği Çaresizliğin acımasızlığın dişlerini geçirdiği Hele de öyle anlar vardır ki Perişanlığın bin bir çeşidinin sergilendiği Onlar umut etmeyi Hiç ama hiç öğrenemediler Yitip gitmişlerdi acılarla yüklü Sanki hayatın dışında yaşarlardı Kederden ağlar gerilmiş Pusu kurulmuştu yarınlarına Kadın zorla hazırlardı kendini Yaşamdakine rolüne Gülüşlerini ütüler koyardı gönlünün raflarına Bir ırmak gibi akarken gecelere Dualarla uyuturdu yüreğini Çocuk çaresizliğin perişanlığını taşırdı Gözlerinde acının en alıcı şekli bulunurdu Yokluğun yoksulluğun göstergesiydi sanki Sevinçleri bile çekingendi Bıçak açmazdı suskunluğunu Adam işsiz güçsüz Her sabah takılır giderdi ayaklarının peşine Her gece umutsuzluğu çekerdi sinesine Kahırla isyanla dokurdu zamanı Oysa sevdikleri uğruna yaşamı göze almıştı Ama hayat ağacının hangi dalına konduysa Taşımadı dalları onu Ve bozuluverdi bir gün kurulu düzen İçindeki o boşluk giderek büyüdü Ve sürükledi arkasından Deli hırçın bir geceydi Adam kendi eliyle kurdu darağacını Ve sonrasızlığın ipiyle asıldı Hayat artık ölümün kollarındaydı Susan geceydi susan umutlardı Susan gelmeyi bilmeyen yarınlardı Ve bir fişekliğe dizilmiş gibi Karanlığa karışan çığlıklardı Acıdan ibaret bir beden asılmıştı Önce kadın gördü Boşlukta sallanan bedeni Bir sancı girdi yüreğine yıkımlar geçti içinden Sonsuza uzanan ayrılıklar geçti Ve gece parçaladı sahip olduğu her şeyi Haykırışlar dalga dalga yayıldı duvarlara Çocuk duymak istemedi Karanlıkları yırtan o sesi Ne çığlığa benziyordu ne ağlamaya ne de inlemeye Kadın kazıdı yüreğine sivri bir bıçakla acıyı Ve yanına öfkeyi yerleştirdi “Yaşamak inat oldu artık” dedi Bu yaşama karşı Açlığa sefalete ve de yokluğa karşı Sığınmak istemiyordu çaresizliğin kollarına Hayatı yeniden yoğuracaktı Umuda yeniden sarılacaktı Kollarına aldığı oğluna sıkıca sarıldı Gözlerinin derinliğine iyice baktı Kendi için değilse de oğlu için yaşayacaktı Arkasındaki boşluğa son kez döndü Acıyı iki kat edip Hüznü kendi çığlığında bıraktı |