Ruhunda insanlık olmayan giyinik bir hayvandır…ifadesi olmayan o gözlerindi vuran beni tüm değerlerimi yok sayarak alt üst ettin niyetlerimi şakülümü bozarak yuttum kabullerimi gözyaşıma banarak öyle bir hançersin ki çift taraflı doğruyorsun kaç kez nefretime boğuldu ismin bilir misin içime ok gibi girdiğin de bile kalbimi çözemedin kırık kalplerin ağlayan sesiydi bakışlarım ve her defasında içimde türeyendi başıma gelenler tövbe ederken bile kin kusuyordu ya dilin içime çakarak yutkundum edepsizliğini tövbelerimdi niyetimi bozduran ve sana cevaba gururum tennezül etmedi kendi ellerimle düşmüştüm zira tuzağına ve ben tıksırıncaya dek yedim ettiğin edepsizliği asaletimdendi cevap vermeyişim sense anlayamadın günden kaçan gecelerim zaten bir kabus abidesiyken düğümlerken ömrüme yağlı urganı dar ağacını da kurdun benim için de insanlığımı görmedin ha bire hesap sordun da durdun bir alacak verecek meselesiymiş gibi tüm benliğimi sarsarak tam içime oturdun sustum ben ve sustukça da içim dışıma geldi ayak uçlarımdan saçımın tellerine dek tiksindirdin beni insanlığından bilmem ki kaç kez ruhumu kazırken özlemlerim kabuslar içinde hayamda ki biçareliğin sesini de sen duymadın bir karabasan oldukça suskunluğum sustukça da içim içimi yiyip bitiriyordu sanki yağmur gibi kanarken yüreğim kaç kez kaç aşk etmiştir sen bilir misin sen anlayış yoğuran tebessümümü de bilmedin kaç kez içimden seni ben doğurup da attım yine hissetmedin Hesap sordun ya durmadan sanki bende bir alacağın varmış gibi tüm benliğimi sarsarak içime oturdun sustum ben ve sustukça içim dışıma geldi Bir çırpıda tüm senleri kustum yüzüne Oh be meğer sen neymişsin be kafir diyerek Yinede sen pişmiş kelle gibi sırıttın da birazcık utanmadın… (28.07.2014) AZAP… |
büyük üstadın büyük kalemine saygılar yürekten