Bayram ArifesiŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Keşke çocuklar bayram haçlığı ile bir bisiklet alabilse, iki de bir bisikleti olanlar bisikleti olmayan çocuklara bayramda bile hava atmasa çocuklar elindeki şekerin tadına varabilse elindeki şekerin tadını bil demese büyükleri...
Ben uzun yazıyorum, Seni kısa kısa yüreğime, Bizden kurup devrik cümleleri, Gönderiyorum adresine, Toparla hepsini, Sakla… Sakla bir gül dalı gibi, En sevdiğin kitap sayfaları arasında, Kırmızısı solsun, Kırmızı kurusunda, Yeter ki sen kurutma beni, Besle büyüt topraktaki dalında... Yazdıkça, Sığmıyorsun şu satırlara, Hani birini bitirsem, Başlıyor peşi sıra diğeri, Aynı duygu, aynı nakaratta, Ha eski bir yolculuk Ha yeni bir yolculukta, Her ikisinde ki seferi hali, Saklı bir kent girişinde okunan, Çerçeveli hisar hikâyesi, Orasını sonra yazarım, Belki anlatırım… Kırmızı demiştik, Beyazı da olmaz mı üstünde, Gökyüzü gelse aklımıza, bulut.. Deniz gelse aklımıza, dalga... Ne bulut biter, ne de dalga, Belki ikisi de değildir... Yeni bir mevsim, Adını henüz koyamadığım, Diri tutulan umutların kümesi, Koynunda saklan/an düşlerim gibi... Düşlerim derken, dur bir kere. ( Du bi yo) Seni hatırladıkça, Yeni doğan bebek gelir aklıma, İlk anne kokusuna alışması hani, O kokunun güveninde süren, Bağlılık, bağımlılık mı? Ne dersen de ama, Hiç korkma, Şikayetin olmasın, ölüm hariç zamandan... Zaman demiştik ya, Gezmelerin uzun sürdü mü ne Ayna karşısında kısaldı mı saçların, Ben şiir örüyordum sana, Çoktu yazamadıklarım. Geçelim yarına. Hani, Seversin çocukları, İstiyorum ki, Şeker niyetine, bir ses ver, Bitir içimdeki, Dışımdaki yetim çocukluğu, ‘Arife tarif gerekmez’ Bu gün arife, yarın bayram, Sevinsin ikimiz… De haydi... 201/10 |
Şiirin Hikayesini Görmek İçin Tıklayın
Ben uzun yazıyorum,
Sen kısa kısa yüreğime,
Bizden kurup devrik cümleleri,
Gönderiyorum adresine,
Toparla hepsini,
Sakla…
Sakla bir gül dalı gibi,
En sevdiğin kitap sayfaları arasında,
Kırmızısı solsun,
Kırmızı kurusunda,
Yeter ki sen kurutma beni,
Besle büyüt topraktaki dalında...
Yazdıkça,
Sığmıyorsun şu satırlara,
Hani birini bitirsem,
Başlıyor peşi sıra diğeri,
Aynı duygu, aynı nakaratta,
Ha eski bir yolculuk
Ha yeni bir yolculukta,
Her ikisinde ki seferi hali,
Saklı bir kent girişinde okunan,
Çerçeveli hisar hikâyesi,
Orasını sonra yazarım,
Belki anlatırım…
Kırmızı demiştik,
Beyazı da olmaz mı üstünde,
Gökyüzü gelse aklımıza, bulut..
Deniz gelse aklımıza, dalga...
Ne bulut biter, ne de dalga,
Belki ikisi de değildir...
Yeni bir mevsim,
Adını henüz koyamadığım,
Diri tutulan umutların kümesi,
Koynunda saklan/an düşlerim gibi...
Düşlerim derken, dur bir kere.
( Du bi yo)
Seni hatırladıkça,
Yeni doğan bebek gelir aklıma,
İlk anne kokusuna alışması hani,
O kokunun güveninde süren,
Bağlılık, bağımlılık mı?
Ne dersen de ama,
Hiç korkma,
Şikayetin olmasın, ölüm hariç zamandan...
Zaman demiştik ya,
Gezmelerin uzun sürdü mü ne
Ayna karşısında kısaldı mı saçların,
Ben şiir örüyordum sana,
Çoktu yazamadıklarım.
Geçelim yarına.
Hani,
Seversin çocukları,
İstiyorum ki,
Şeker niyetine, bir ses ver,
Bitir içimdeki,
Dışımdaki yetim çocukluğu,
‘Arife tarif gerekmez’
Bu gün arife, yarın bayram,
Sevinsin ikimiz…
De haydi...
201/10
Hasan Öztürk (Toprağımsın)
........................................... Saygı ve Selamlar...