9
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
2044
Okunma
Uzak bir şehir gibi,
Uzağında göremem kendimi,
Ne kadar çok seni hatırlar , düşünürsem
O kadar güzel görünürsün bana, o kadar iyi...
Bazen bir martı niyetine,
Denizinde süzülen kanatlarım,
Konunca tuzlu sulara,
Simit kırıntısı atan bir çocuğun,
Gözlerinde görürüm yüzünü.
Kızarır birden gökyüzü,
Kızarır yanaklarım.
Seni uğurlar kendime,
Yine seni karşılarım kendimle,
Uçar seker aklımla,
Senden sana.
Hah hah hah..
Oğlum ’Ayakların yere bassın.’ dese de annem,
Aşk bir çekim gücüne eş, yakın kalır uzaklarım...
Biliyorum ki;
Sen aşka inanmazsın,
Bana ve kendine inandığın kadar...
Renk renk hüzünlü elbiseleri giyer,
Her an çıkarsın karşıma.
Patlıcan moru saçlarından,
Bir kıvılcım düşer,
İçimdeki korlu mangala...
Sanki piknikten döner gibi,
Sanki suların koynunda yorulan,
Tek beden olur ikimiz.
Her akşam üstü bu günde zarardayız diyen,
Zamanın sesi çınlatır kulaklarımı.
Adına;
Gülümserim gecenin ay ışığına,
Gülümserim yıldızlara,
Güneş başka şehirleri terletirken,
Odana giren sivrisineklere,
O zaman kızarım ya,
Açık bıraktığın pencereyi kapatırım,
Üstünü örterim
Hasta olmayasın diye...
Oğlum’ Boş ver önce kendini düşün.’ dese de annem,
Öyle bir öperim ki acılarını kendim diye uzaklarından...
2014/9
5.0
100% (26)