Eylül Hüzünlü Bulutlarım Zayi/Hasret kokulu mektuplardan derlenmiş şiirsin öylesine yazılmış/ Çaresizce karanlıkta saklıyor umutlarını Siyahın öptüğü semadan sürmeler çalmış gözüne Dargın bir bakış dişlerini sıkmış bulutlar Bana geri verebilir misin Eylül hüzünlü bulutlarımı Sanki bereketi kesildi toprağın Meçhule akan zaman gibi her geçen gün büyüyen yalnızlık Sensiz olmaz dediğim günler sensizlik orucu gibi mübah bana Böyle bilmezdim gölgelerin karalığını Bir şiire teslim ederken tüm varlığımı Ar sürülmemiş bir hayalin gölgesinde tutuklu şimdi düşler Soyunurken gece uykusundan ömür merdiveninden hızla çıkıyorum Efkârım tasam uyanır her sabah zifiri bir lehçeyle Nefes nefes tükenir ay kırıntıları yıldızları sana bıraktım Çiz çizebilirsen şimdi sustuğum şiirleri Senden sonra ölmüş çaresizce, sorgulayamam küçüklüğümü Tuhaf eski bir güncenin Sararmış yaprakları arasında canımdan öte sen yazıyor Farkında mısın... Yine o çocukça aldanışlarımı yükledim uykusuz gecelerime Tahammülsüz bir bebeğin süt ağlayışları gibi Göğün göğsünden sağıyorum yağmurları Anlatılmaz hisler birikmiş keskin kokusunda ayrılığın Can yakan bakışlarının yokluğuyla Zayi saydığım her günüm hükümsüzdür zamandan Manasını okuduğum gözlerine yabancıyım şimdi Ezel kokulu bir taddı bizimkisi fıtrat gibi Atide hiç raslamadım sana ebed de buluşuruz umuduyla Hükümsüzdür karamsar şiirlerim zayi... Nuray AYHAN... |
Tebrik ederim...
saygıyla...