Yazık be...közleri körükleyip bin bir elemlerle gark ettin yüreğimi kapıp koyuverdikçe sevgimi canım isyanlarım yeri ve göğü oynatır bir kez de olsa dönüşte bana bir bakış yeterdi be yar ılık iklimlerin de bu azap yüklü bir kervan hem de katar katar gazaptan da beter bir nefretlik içeriyor sevdam bu kârsız bir hüsran gibi Ya Rab koyup da gitsen de bu zor anımdan kaytarıp bir solukluk bir veda borcu kalır peşin sıra istemlerim yığıldıkça gönlünde isyanlar kaynar içimizde ne denir ki esrik olan o ham bakışına kansız duyguları yoğurur bu infial bin bir sızınla çökünce içime tutmadın sıcacık ellerimi uzandıkça tenim tenine ve apansız bir kırbacın izleri birden çarpar yüzüme hasbelkader bir gönül deminde duyarsız bakışların ok gibi battıkça göz bebeklerime sol yanıma ağrıların düşer aşktan yoksul ve anlamsız bu şehrin soğuk kaldırımların da şu uçrak gönlü böyle allayıp pullayıp sattın ya anında her şeyi sen kökten sildin ya anlamasan da olur zemheriye dörderdin ilk baharımı azap yağmurlarınla sussaydın da olurdu o zaman bu ne yüksünme bir öksüz ve yetim ruhu salmazdın yaslarla böğrüme utanda cehennemsi çöllerde yandığıma sığındır vahana neler olup bittiğini sağır sultan bile bilirde asla senin hiç dokunmaz kanına sen görmez duymaz anlamazsın ya taş mı basıldı yoksa o namert vicdanına kucağın da ısıtmazken donukluğumu fermanım kaldı senin elinde bu hayatın sonu bir çift sözle dilinde bari koy da sevgiler türesin şu duygusuz yüreklerde öze çöksün birliktelik sensiz olsa da yaşam ve tüm sevgiler göğe vuslat olarak kaysın hep birlikte şen olsun tüm düğünler bari çocuklar ağlamasın ana yüreklerinde namlular batmasın göğüs kafeslerine iki yüzlü haçlılık kalksın yer yüzünden aykırı dinlerde biçim biçim dikilsin fidanlar ilk gün ki sevdasına tüm acı ve hicranlar yok olsun yalancı bilinçlerde aşk ile insanlar huzur içinde kavuşsun kendi mevlâ’sına…. (24.07.2014) azap... |
her şiir uğur böcek dolu kıskandım desem yeridir
Bu demek sizi örnek almak saygılar