Beyaz PiyanoŞiirin hikayesini görmek için tıklayın "yoğun bakımda iki aydır yatmakta olan ablam a..."
Hüzün bu akşam oturduğu yerden usulca kalktı ve
pencereye yürüdü... camdaki buğulara yazdı: sadece manalar çürüdüğünde yaşam biter... halikarnasda bir martı adını sayıklıyor duyuyor musun Eleni okyanusta taş izi yüreğinde taş izi suskun sayıklamalarında iniltinde taş izi biliyor musun Eleni hayatımızın en mutlu hatıralarını da alıp gittin iç kanamalı bir gül olmanın zamanı mıydı beyaz bir yelkenli ol desem şimdi gül desem yoğun bakım duvarlarından geç gel desem sen anlıyor musun düşünüyor musun Eleni halikarnasta bir gün doğar batar ve endamın kararır kırmızıdan beyaza yıkım bu trombositleri yaralı bir gül zayıf ağaçlardan içresin gülümsemelerin bir yankıdan öte değil ben sana şiir yazsam sen şarkılar söylesen hemşire iğneyi yavaş batır desem desem ki acır onun aşk dolu kalbi acır desem ki hemşire sedyeyi bahara taşıt zifiri gece sayıklamaları bunlar trombositleri yaralı gül den sabaha dönüşüyor musun Eleni buz dağlarından çıkardım gözlerini üşüyor musun... cenneti ve fırtınayı arkamıza aldık meleklerin melodisiyle yıldırım ateşlerinde yandık yine de hayatta kaldık Eleni ölmenin zamanı değil eğil Eleni bir duaya eğil ebem kuşağını kucağına vereyim tüm evleri yakayım tüm bardakları kırayım tüm günahlarını kabulleneyim siyah bir gül olmak senin harcın değil yer değişelim sen martı ol ben senin yerine ölüme serileyim... bana ver ellerini düşür ölümden gölgeni... halikarnasdaki martı bizi çağırıyor düşüyor musun Eleni... beyaz piyano dindi üç bucuk notaya indi gözlerimden gümüşi sabah en tesadüf notalardaydı ismimiz şimdi hepsi boş piyano tıngırtıları gözyaşı sentezlerinde bir şarkının kapı eşiğinde tökezlemek hayata sadece gülümseyen şarkılar yağmur diye notaları yağdıran bulutlar hayat diye gülümseyen gözpınarları çiçeklenmiş rüzgarın çocuklarında kesik damarlı haykırışlar... düşen kan düşen yaprak düşen gözkapakların düşen kırmızı düşen beyaz gözlerinde gri bir tül 5... 3... 1... düşen kan iç kanamalı bir gül Eleni hayatın kalleşliğine gül boşluk! iç yansımalı ayna sonbahar rüzgarı kayboluyor ufukta toz duman sokaklarımız ellerimi al la minör sayfam yüregimi al kapandı şimdi piyanonun göz kapakları ... ellerim dolaştıkça hıçkırıklar dökülüyor beyaz piyano sustu Eleni ezan seslerini martı seslerini yaşamın seslerini duy bizi karşılar mı bu kederler pandomimi perde kapanır oyun biter elbet şimdi daima gece kapanır piyano... ip kopar cambaz düşer uyuyor musun Eleni nisan ağaçlarda çiçekleniyor duyuyor musun? Ayşegül Aşkım Karagöz (rüzgar çanları) |